Maç başlıyor, Beşiktaş galibiyet peşinde. İyi güzel de Dinamo
Kiev her topu kaptığında Beşiktaş takımının arka tarafı yalelli
oynuyor.
Orta sahada, defansta ne adam savunması var ne alan savunması...
Beşiktaş öyle bir kafada çıkmış ki "Kiev'in zaten şansı yok. Ben bu
maçı alırım" diyor... Bakınız, Türkiye'de maalesef bu işin içinde
olanlara inanılmaz derecede pompa yapıyorlar. Beşiktaş Başkanı,
yöneticileri, teknik direktörü ve futbolcuları... Bir bakın hepsine
havalarda uçuyorlardı. Hiç birinin ayağı yere basmıyordu son iki
ayda. Oynadıkları futbola bakıyorsunuz, 'ahım şahım' değil. Ama
konuşmalarına bakıyorsunuz burunlarından kıl aldırmıyorlar. Hava
soğuktu, kar yağıyordu... Peki ne oldu? Harika bir zemin.
Türkiye'de çok sahada yok. Hava kötüydü, kar yağıyordu derken
Beşiktaş'ın başına taş yağdı. Hakem skor 1-0'ken olmayacak bir
penaltı verdi, bir de kırmızı kart. Maç orada koptu tamam. İyi
güzel de yahu kardeşim 1 kişi eksik oyna, 2-0'dan maçı çevirmeye
çalış. Onu da yapmıyorsun. Aboubakar beyefendi hakeme tepki
gösterirken, düdükten sonra gidip topa vuruyor. Beşiktaş 1 kişi
daha eksik. Ey Aboubakar, sen orada kendince hakeme tepki
gösteriyorsun belki ama en büyük saygısızlığı arkadaşlarına
yapıyorsun. Bakınız! Beck hakemin uydurma kartıyla cezalı duruma
düştü tamam. Aboubakar ve Adriano'ya ne demeli! Sen Şampiyonlar
Ligi'nde olmasan, Avrupa Ligi'nde devam edeceksin ama gidip saçma
sapan kartlar görüyorsun. Bu neyi gösteriyor? Beşiktaş takımındaki
disiplinsizliği gösteriyor.