Biri bayılttı, diğeri ayılttı. Birinde uyuduk, diğerinde
canlandık. Biri kağnı gibiydi, biri spor araba… Siz bunlara daha
fazla ilaveler yapabilirsiniz. Bu benzetmeleri neden yaptığımı
herhalde anlamışsınızdır? Önce bir Malatya-Fenerbahçe maçı izledim,
evlere şenlik.
Size ciddi söylüyorum, inanılmaz uykum geldi ve ilk 20 dakikadan
sonra zaman zaman uyudum. Arada uyandığımda bakıyordum, değişen bir
şey yok. Ne biri süratli, ne biri daha az süratli. İki taraf da
aynı oynuyorlar.
"Ölme eşeğim ölme yonca biçeriz" diye bir laf vardır ya, sanki
öyle.
Arkadaşlar! Türkiye'de futbol seyircisini kazıklıyorlar.
Malatya'da bilet fiyatı 150 lira'ymış. Bu malı bu fiyata
satıyorsanız sonra sakın ağlamayın. Ve hâlâ alıcı varsa ellerinizi
ovuşturun. Fenerbahçe üç pozisyona giriyor, ikisini atıyor. Futbol
namına bir şey yok. Malatyaspor ilk 20 dakika biraz mücadele
ediyor, sonra o da yok. "Ah, vah" diyeceğiniz pozisyon yok. Ve bu
Malatya 34 puanla 9'uncu, Fenerbahçe 47 puanla 4'üncü.
Kahır 90 dakikası bitiyor, bir saat sonra başka bir maç
başlıyor.
Stat dolu, futbol namına çok şey var. Bir biri kaçırıyor, bir
diğeri. Şutlar, verkaçlar, çalımlar... "Oh be" diyorsun, dünya
varmış! Konyaspor öne geçiyor. İkinci yarı Fatih Terim, "Bir oyuncu
değiştirir, diğerlerine sonra devam eder" diyorsun ama o öyle bir
iki hamle yapıyor ki eskilerin bir deyimi vardır; Ya herro, ya
merro! Ya alırım diyor, ya yanarım...
Sinan Gümüş'ü alması çok doğru ama Donk'u çıkarması hatalıydı. İşte
burada Sergen'in devreye girmesi lazımdı. Atacakları bir gol belki
de Konyaspor'un 4-5 farklı kazanmasını sağlayacaktı. Ama Sergen
seyretti. Ve Fatih Terim'in kumarı tuttu.
Sinan Gümüş değişikliği neden son derece doğru?
Çünkü rakibe göre ters ayaklı. Daha da doğrusu, çok alakasız
yerlerde sol ayağını çok iyi kullanan bir oyuncu.
Genelde futbolcular sağlak olduğu için bu solaklar onlara ters
gelirler. Zaten solak oyuncuların futbolda kıymetli o...