Sonunda lastik patladı. Beşiktaş öyle veya böyle kazanıyordu ama
fazla da bir şey oynamıyordu.
Talisca ile Caner sakatlandıktan sonra hücum güçleri çok
azaldı.
Yine de 2 santraforun var biri Cenk diğeri Aboubakar. Geçen
yılla karşılaştırdığımızda bazı oyuncular
öne çıkıyorlardı, kötü oynandığı anda maçı
çeviriyorlardı. Mesela Sosa'nın Ankara'da Osmanlı maçını
çevirdiği gibi. Veya Gomez'in. Beşiktaş'ta şu anda öyle bir oyuncu
yok. Oğuzhan araya iyi toplar sokabiliyor ama
tek kalıyor. Quaresma'dan bir şey bekliyorsunuz o da tek
yönlü. Tolgay, Oğuzhan, Quaresma, Kerim Frei hepsi tornadan
çıkmış gibi, aynı tip oyuncular. Rakibe
basamıyorlar. Bir tek Atiba var. O da geçen seneki
gibi değil. Bu oyuncular rakibe basamayınca Kasımpaşa hep
ayağa top yaparak oyunun hakimiyetini elinde tuttu.
Topla oynama oranı Beşiktaş'ın fazla çıkacaktır. Ama nasıl? Habire
enlemesine.
Aslında araya atılan, öne atılan toplarda Kasımpaşalılar
daha etkililerdi. İkinci yarı başlarbaşlamaz
Beşiktaş baskılı gözüktü.
Ama baskı sahte.
Ceza alanı içerisinde can alıcı yerde yoklar. Kasımpaşa daha az
geldi ama daha tehlikeli geldiler.
Gökhan Gönül'ün kendi kalesine attığı gol uzun yıllar kafalarda
kalır. Hani vardır ya "Kendin pişir kendin
ye" restoranlar.
Mangal yaparsın tam onun gibi oldu. Asist yaptı bir de kendi
asistine koşup Kasımpaşa'nın golünü attı. Herkes şunu
konuşuyordu "Beşiktaş iyi oynamıyor
ama namağlup" Olabilir ama galip geldiğinde gerçeği
göremedi Beşiktaşlılar.
Biz bunu söyleyince kızıyorlardı.
Sonunda kamyonu devirdiler.