MAÇ başlıyor... Pozisyonlar iki tarafa da gidip geliyor. Zaman
zaman öyle bir maç oldu ki futbol maçından çıktı, voleybol veya
basketbol maçına döndü oyun! Top havadan aşağı inmedi. Çok
kontrolsüz hücumlar oldu. Ama şu olmadı; iki takımın futbolcuları
da mücadele etmemezlik yapmadılar.
Bir an dedim ki; bu iki takım 65'ten sonra ne yapacak? Birbirlerine
cevap verirler mi, yoksa yorgunluk mu belirir? Ama şu gözüktü,
dakikalar geçtikçe Beşiktaşlı oyuncular oyundan düştü. G.Saraylı
oyuncular da giderek tempolu oynamaya başladı. 60'tan sonra fark 4,
5, hatta 6'ya kadar giderdi. Peki bunun sebebi neydi? Şuydu:
Galatasaraylı oyuncular topu daha iyi gezdirdiler, boşa çıktılar,
topa hakim oldular. Böyle olunca rakibin morali bozulur, top kapmak
için çok fazla uğraş verir. Ve gereksiz yere sinirlenerek güç
kaybederler. Topla fazla oynayan takım da maçın içinde fazla
kaldığı için bu işten büyük keyif alırlar. Keyif aldıkça da daha
fazla koşmaya başlarlar. Top kapmak isteyen adam çok yorulur.
Oynayan adam az...
Sezon başından beri şunu söylüyorum, hâlâ da aynı şeyi
söylüyorum;
Beşiktaş Avrupa'da iyi mücadele etti. Herkes birbirine çok yardım
etti. Ama lig maçlarında aynı yardımı birbirlerine yapmadılar.
Çünkü bu takımın yaşı böyle oynamaya müsait değil.
Galatasaray Tudor döneminde bir başkaydı, Fatih Terim döneminde
başka oldu.
Şenol Güneş'in maçtaki yüz ifadesi ise "Arkadaşlar ben bu sene
sonunda 'adios amigos' yaparım. Ne haliniz varsa görün" der
gibiydi. Beşiktaş sadece maçı değil, şampiyonluğu da kaybetti.
Galatasaray'da mücadele etmeyen yoktu. Kötü oynayan da yoktu.
Herkes savaştı... Ama Nagatomo diye bir adam vardı. Tam bir Japon
ahlakıyla oynayan, bir de bu seneki yeni transfer Donk!
İş bitmedi. Galatasaray daha şampiyon olmadı. Ama bu Galatasaray
takımı bu tempoda üç maçı oynarsa ki bana oynarlarlar gibi geliyor.
Önündeki üç maçı kaybetmez.
Yani hani derler ya klasik "Şampi..." şu andaki durumları öyle.
Hakem iyiydi, tansiyonu düşürdü, kartları yerinde kullandı. Ama
topla oyuncuların arasına girdi, futbolcuları rahatsız etti.
Bir de bazı yerlerde düdük çalarak gereksiz oyunu kesti,
futbolcuları ve kendini dinlendirdi.