G.Saray'da Hamza varken iyi veya kötü bir şekil vardı. Şimdi ne olduğu belli olmayan, ne oynadıkları belli olmayan bir takım var sahada...
Bir ilk yarı seyrediyoruz, iki takım için de sanki halı saha
maçı. İki taraf da defans değil hücumu düşünüyor. İki takım da topu
kaptırınca baskı uygulamıyor. Ve patır kütür goller oluyor. Bu
devre Osmanlı o inanılmaz iki pozisyonu kaçırmasa G.Saray için maç
daha ilk yarıda bitecekti. G.Saraylı yöneteciler de teknik direktör
de futbolcular da "Sonuna kadar şampiyonluğa
oynayacağız" diyorlar. İyi güzel de hangi futbolla? Bu oyunla
kazansalar ne olur kaybetseler ne olur?
Osmanlıspor'un hedefi belli; alt sıralardan kurtulup orta sıralarda
yer almak. Yani işi daha kolay. Ama G.Saray için aynı şeyleri
söylemek mümkün değil. G.Saray'da Hamza varken iyi veya kötü bir
şekil vardı. Fakat şimdi o şekil de yok. Ne olduğu belli olmayan,
ne oynadıkları ne yapmak istedikleri belli olmayan bir takım var
sahada... Ne başları belli ne arkaları... 3-2 öne geçtikten sonra
Osmanlı biraz daha defans ağırlıklı oynamaya başladı. Zaten o
dakikadan sonra da G.Saray gol pozisyonları bulmakta zorlandı.
Çok net bir şekilde şu gözüküyor; G.Saraylı oyuncular, rakibe baskı
yapma, inatla oyuna basma ruhlarını kaybetmişler. Yani zemin
buzluydu, hava karlıydı, şimşek çakılyordu bahanesi de yoktu bu
maçta.