Portekizli, dün geceki derbide önce yardımcı hakem Tarık Ongun'u
sonra takımını, Şenol Güneş'i ve çok kritik olan bu maçı
kurtardı
Hiç fazla uzatmayalım. Dün gece Vodafone Park'ta Quaresma ne var ne
yok herkesi kurtardı. Başta Tarık Ongun'u kurtardı, sonra takımı
kurtardı, sonra Şenol Güneş'i kurtardı, sonra maçı kurtardı. Yani
kurtardı oğlu kurtardı...
Aykut Kocaman, rakip takımları bozarak sonra kendi bir kaç pozisyon
bularak maç oynatan bir teknik adam. Tabii bunda elindeki oyuncu
kadrosunun da etkisi var. Şampiyonluğa oynayan dört takıma
baktığımızda aralarında kadro açısından en zayıf olanı Fenerbahçe.
En zengin olan da Beşiktaş...
Eğer şu anda ikisinin de 44 puanı varsa bu teknik adamlarının
birisinin takımını çok iyi kullandığını, diğerinin çok iyi
kullanamadığını görürsünüz.
Mesela bu maça Vagner Love ile başlanmaz. Net olarak Negredo ile
başlanır... Quaresma sağdan, soldan tonla orta atıyor. Peki buna
kafa vuracak hücumda kim var? Bir tek Babel... Talisca da yok. O
zaman niye Negredo sahada yok. Fenerbahçe'nin sahasında oynasan
Negredo ile başlama.
Vida ile başlaması son derece doğru bir işti. Nitekim semeresini de
gördü. Eğer Beşiktaş golü bulamayıp, biraz daha vakit geçse
gerilebilirdi. O
zaman da iş başka boyutlara giderdi. Yalnız dün sahada oynayan
futbolcular ters işlere girmediler. Futbolun kuralları içerisinde
centilmence mücadele ettiler.
Beşiktaş ilk yarıda çok pas yaptı gözüktü ama çok iyi oynamadılar.
Çünkü karşılarında iyi oynayan bir Fenerbahçe yoktu. Ama ne zaman
Negredo girdi işin rengi değişmeye başladı. Maçın en iyi
adamlarından biri Tolgay'dı. Çok gösterişsiz oynadı ama müthiş
işler yaptı.
Tosic uzun zamandır oynamamasına rağmen görevini yaptı. Şunu
diyebiliriz; Beşiktaş lige döndü. Şampiyonlar Ligi'nden artık umut
yok. Yalnız siyah-beyazlıların şunu unutmaması gerekir.
Oynayacakları her takım da Fenerbahçe olmayacak!
Fenerbahçe'nin attığı gol yüzde 100 ofsayttı. Yardımcı hakem Tarık
Ongun'un böyle bir ofsaytı atlaması tuhaf. Bunlar dört ay sonra
Dünya Kupası maçları idare edecekler. Bu hatayı orada yapsalar ilk
uçakla Türkiye'ye gelirler. Çünkü orada sistem öyledir.
Bu, şunu gösteriyor; Chelsea-Barcelona maçını yönetince arkadaş
fazla havaya girmiş bu maça yeteri kadar kendini vermemiş. Peki o
golle Beşiktaş mağlup olsaydı ne olurdu? Hakemlik şımarıklığı
kaldırmaz. Ayakları yere basacak. Bazıları Cüneyt Çakır'ın o
pozisyonu görüp iptal etmesi gerekir diyorlar. Kesinlikle aynı
fikirde değilim. Cüneyt ancak hatta olsaydı pozisyonu
değerlendirirdi. Onun haricinde de Cüneyt'in maç içinde verdiği
kararların geneli doğruya yakın.
Beşiktaş ağır sıklet boksörü gibi ikinci yarıda Fenerbahçe'yi
dövmeye başladı. Sağdan soldan neredeyse Fenerbahçe defansını 'orta
manyağı' yaptı. Sarı- lacivertliler orta sahaya çıkıp top
kullanamadı. Alper girdi o da başarılı olamadı. Bir adam vardı bunu
yapacak. Valbuena... Onu da Aykut nedendir bilinmez hep yanında
oturttu, dinlendirdi. Bu da Aykut'un bu maçtaki en büyük hatasıydı.
Beşiktaş her şeyiyle maçın genelinde üstün oynayarak, tempoyu
artırarak, hak ederek kazandı. Gerisi hikaye...
ONGUN DA ÖPMELİYDİ!
Bakınız! Maçtan sonra dikkat ettiyseniz Şenol Güneş, sahanın
yıldızı Ricardo Quaresma'yı yanına çağırıp alnından öptü. Ben
yardımcı hakem Tarık Ongun'un yerinde olsam hemen Cüneyt Çakır'dan
izin alır, koşa koşa Quaresma'nın yanına gider, aynı öpücüğü ben de
onun alnına kondururdum. Ve devam eder, "Allah razı olsun senden"
derdim. 'Buz gibi' ofsayta devam diyen Tarık Ongun, yatsın kalksın
Q7'ye dua etsin.