Heyecanı yüksek bir maç, kalitesi yok, güzel goller var; her
şeyden önce VAR var! Bu sene ilk defa VAR'ın doğru
kullanıldığını gördük. Neymiş efendim, eğer VAR
çağırıyorsa ve hakem hatalıysa hakemin puanı düşermiş; VAR
çağırırsa ve VAR hatalıysa bu kez de VAR'ın puanı düşermiş. Yahu
kardeşim sizin hakemlerinizin puanlarının düşmesi mi önemli,
sahadaki takımların kaybettikleri puanlar mı? Böyle rezillik olur
mu? Bu hafta biraz hizaya gelinmiş.
Şunu net yazalım; F.Bahçe mücadele ediyor
tamam ama futbol olarak iyi değil. Rakip
10 kişi kaldıktan sonra rakibini bitiremiyorsan, çok zor anlar
yaşarsın.
Kasımpaşalı oyuncunun atıldığı olaya inanamadım, çünkü futbolcunun
kendini böyle attırması demek, akıl tutulması demek. Aynı şeyi
F.Bahçeli futbolcu için de söyleyebilirim. Orta sahada bir pozisyon
kardeşim, niye gider o baskıyı yaparsın?
Haa, demek futbolcular şunu da düşünüyor artık... Trabzonspor
kaptanı Sosa'ya yapılan pozisyonda bir futbolcu oyundan
atılmıyorsa, hatta VAR'a da gidilmiyorsa; o zaman ben de yaparım!
Bakın, nereden nereye..
Dün sahanın en iyi adamı Ali
Palabıyık'tı. Neredeyse kusursuz bir maç yönetti.
Demek ki biraz dikkatli olunca, biraz da cesaret eklenince; işte
dün akşamki hakem çıkıyor ortaya.
Aslında dün akşamki maç, bu hafta yaşanan olaylardan dolayı zor bir
maçtı.
Ama hakem hiç etki altında kalmadı,
bravo!
Şimdi size F.Bahçe'nin en iyi 3 adamını söyleyeceğim. O zaman
F.Bahçe'nin nasıl oynadığını daha iyi anlayacaksınız.
Serdar, Gustavo ve kaleci Altay.
F.Bahçe'ye bakıyorum, tamam geriden orta sahaya çabuk çıkıyorlar,
hatta oradan ileriye doğru da aynı şekilde geliyorlar ama takım
halinde oynayamıyorlar.
Sarı-lacivertliler bütün maçlara iyi başlıyorlar. 15 dakikada gol
bulurlarsa rahatlıyorlar, sonra tempoları gittikçe düşüyor.
Kasımpaşa 10 kişi kalmasa netice çok daha farklı olurdu. Ersun
Yanal'ın başka işlere burnunu sokmadan takımıyla uğraşması lazım.
Bir de 'kurgu-murgu' diyor, sen
önce takımın kurgula!