Lig 18 takımdan kurulu. G.Saray, şampiyon olmaya mecbur
takımlardan biri. Yani 18'de 1 olmaya oynayacak. İşi bir hayli zor.
A.Gücü iyi bir takım, onun şansı G.Saray'a göre daha iyi. Neden ki?
Çünkü onlar, 18'de 15'in içinde kalmaya oynayacak. Yani kümede
kalmaya; bir yerde işi daha kolay.
İki sorunlu takım. Birisi çok paralar harcamış, harcarken çok
gereksiz paralar saçmış. Diğerinde zaten para yok; neyi harcasın?
Yıllarca dolandırılmış A.Gücü..
Dün akşam Fatih hoca daha sezon başı demeden, önünde bir süre var
demeden, operasyona erken girdi. Yani ameliyata..
Narkoz da kullanmadı. Kafadan kelle kopardı. Bu kellelerden ikisini
sonradan oyuna aldı, birini ısıttı, ısıttı, ısıttı kenarda;
tencerenin dibi yandı ama almadı.
***
Bu şu demek, arkadaşlar siz ne yaparsanız ben bir fazlasını
yaparım. Yalnız, şurada biraz duralım, çay molası verelim.
Fatih hoca bunu kafadan yapabilir.
Amma velakin bir teknik adam, futbolcu ile mücadele ederse, bunun
sonunda futbolcu kazanır. Peki teknik adam nasıl kazanır? Sonuna
kadar, yönetim teknik adamın arkasında durursa kazanır. Yani
anlayacağınız bu bir şeytan üçgenidir.
Mühendis ve mimarlar iyi bilir.. Masa 4 ayaklı ise malzeme yere
oturmaz. Ayağının birinin altına ya kağıt sıkıştırırsın ya
karton.
Ama masa 3 ayaklı ise oynamaz, sallanmaz.
Niye? Çünkü üç noktadan bir düzlem geçer.
Üç noktadan bu düzlem geçerken, yönetim de teknik adamı satarsa
eğer; hep beraber dümdüz olurlar! Futbolcular ise yırtar.
***
Futbolcuya dersi, futbolcu ile verirsin.
Sahada oynayan bir futbolcuyu en büyük tehdit yedek kulübesinden
geçer. Sahada oynayan, yedek kulübesine baktığında "Benim yerime şu
girerse, beni keser" derse, bu rekabet iş yapar.
Bu stadın ulaşımı bir faciadır.. Ben iki defa gittim, üçüncü defa
gitmek istemem.
Resmen işkence çekiyorsun. Nitekim dün akşamki maç da bu yüzden 15
dakika geç başladı. Bir de şu var? Statlar çok güzel yapıldı da,
maçı tribündeki seyirci oynamıyor, sahadaki futbolcu oynuyor.
Bu statlara bu zeminler, tam bir rezillik.
İnşallah önlem alırlar.