Evet, berabere kaldık. Büyük avantaj sağladık. Ama ey Şenol Güneş, kulüp takımında Burak'a sahip çıkabilirsin ama senin Milli Takım'da Burak'a bu tarz ve bu şekilde 90 dakika tahammül ederek benim sinirimi bozmaya hakkın yok.
Bizim takımda dün gece ne yazık ki futbolcular üzerindeki yük eşit dağılmadı.
Bir tarafta Çağlar Söyüncü, Merih Demiral ve İrfan'a bakıyorum, diğer tarafta Ozan ile Burak'a bakıyorum. Ayıptır arkadaşlar!
Ama maç berabere bitince şimdi herkes bırakın tenkit etmeyi, hepsi başarılı oldu diyeceklerdir. Ama hatayı söylemezsen devamında başarı gelmez.
Takımın en iyi adamı kalecimiz Mert Günok... Bu neyi gösteriyor? Fransa bizden iyi oynadı. Peki biz pozisyon yakaladık mı, yakaladık. Ama bazı futbolcular can-ı gönülden mücadele ettiler, Burak Yılmaz gibileri de sahada gezdiler.
Kendini yere atıyor, hakeme yalvarıyor.
Türkiye'de bu işler oluyor ama Avrupa'da hakem yemiyor. Allah var Alman hakem 80 dakika bizim aleyhimize düdük çalmadı. Ama sonra adamı sinirlendirdik, üst üste sarı kartlarla de aleyhimize çevirdik!
Hakan Çalhanoğlu'na Türkiye'de büyük haksızlık yapılıyor. Kamuoyu baskısıyla Şenol Güneş de buna uydu ve Hakan'ı gereksiz yere 11'e koymadı.
Milan'da oynayan Hakan mı oynar, F.Bahçe'de oynayan Ozan mı Fransa maçına başlar? Allah'tan Fransızlar'ın golüne çabuk karşılık verdik.
Bir tarafta Burak Yılmaz, bir tarafta oynatmadığın Cenk Tosun. Yahu zaten Burak Türkiye'de sakat, doğru dürüst oynamıyor, öteki adam İngiltere'de idman yapıyor. Beşiktaş'ta sakat olan oynamayan adam bir tarafta, İngiltere'de antrenmana çıkan adam diğer tarafta.
Kesinlikle İngiltere'de antrenmana çıkan adamı tercih ederim.
Sahada gezen, mücadele etmeyen futbolcuları bir kenara bırakıyorum. Can-ı gönülden sonuna kadar mücadele eden bütün futbolcuları tebrik ediyorum.
Şenol Güneş'e rağmen...