90 dakika maç mı seyrettim, eziyet mi çektim belli değil!
İki takım arasındaki tek fark birinin adı
Çaykur Rizespor, birinin adı Galatasaray.
Yoksa fark yok. Fatih, bazı aslarını oynatmamış diyor ki "Ben
bunları oynatmıyorum arkadaş. Bunları kestim". Bu birinci şık...
İkinci şık; "Ben bunları Real Madrid maçına saklıyorum", üçüncü
şık; "Buranın kralı benim istediğimi yaparım." Futbolcuların ve
Fatih'in vücut diline baktığında üçüncü anlaşılıyor.
Futbolcular nereye kadar gidecek? İkinci golden sonra yedek
kulübesinde yalancı bir sevinme ve Fatih
Terim arka tarafına hiç bakmıyor. Ama
Babel ile arası çok iyi, onunla küsmemiş.
Maça 30 bin kişi gitmiş. Vallahi bu
futbola göre cuma akşamı bu seyirci sayısı
çok iyi. 90 dakikayı sağından solundan kurcalıyorum ne
yazayım diye, bulma şansım çok zor. Çünkü zaman zaman uykum geldi
ve daldım.
Böyle bir maçta bile Muslera düzgün yerlerde durdu. Rize'nin kaleye
vurduğu toplar bir ikisi hariç yatmadan eline geldi.
Emre Mor koşuyor mücadele ediyor gözüküyor ama fizik gücü çok iyi
değil. Kendini çabuk yere bırakıyor. Zaten
ufak adam. Enerjisini ceza alanı civarında
ve içeride kullanacağına 35-40 metrede
kullanıyor. Ondan sonra ceza alanına gelince vitamini
bitiyor.
Hakem Abdulkadir Bitigen maçı seri oynatayım dedi, ufak tefek
faulleri vermedi. Bence de doğru yaptı. İlk golü Çaykur Rizespor
zaten kendi kalesine attı. İkinci golde
Rizeli oyuncu dirseğini çıkararak topu engelledi.
Çünkü topa doğru hamle yaptı. Bence
hakemin penaltı kararındaki yorumu
doğru.
Her hafta Galatasaray daha iyi oynayacak diye bekliyoruz, dün akşam
da kötüydü. Şimdi Real Madrid maçına gidiyor.