16 Nisan halkoylamasının en çok tartışılan konularından birisi
de seçilme yaşının 18'e indirilmesi. 18 yaş mevzuunda belli bir
direnç ortaya çıkacağını biliyordum ama gerek kendi gözlemlerim
gerek yaşayanların aktardıkları, direncin tahmin edilenden daha
fazla olduğuna işaret ediyor. Oysa kolaylıkla kabul gören,
özellikle gençler tarafından alkışlarla karşılanan bir madde
olmalıydı. Nedenlerini mutlaka konuşmalıyız.
Seçilme yaşının, tıpkı seçme yaşı gibi 18'e indirilmesinin,
dünyadaki genel eğilim bu yönde olduğu halde, beklenenden fazla
dirençle karşılaşmış olmasının kabaca iki nedeni var. Bunlardan
birincisi, gerçeklerin anlaşılmasının önüne geçmek için
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tamamına “Hayır” diyenlerin
bilinçli bir biçimde oluşturdukları gri propaganda…
Maalesef söylenenleri olmadık şekilde tuhaf bir hale getirerek
algılama ve algılatma, kısaca “abese irca” yöntemine başvurdular.
Sanki 18 yaşındakilerin Meclis'imizin tamamını dolduracağı şeklinde
bir algı oluşturuldu. Hatta kimi önde gelen siyasilerin kendi
çocuklarının geleceklerini kurtarmak, dokunulmazlık zırhından
faydalanmak için bu maddenin konduğu bile ileri sürüldü.