Meclis Anayasa Komisyonu'nun, seçilme yaşını on sekiz yapan maddeyi kabul etmesi üzerine sosyal medyada süren tartışmalar, bu konuda kafamızın epeyce karışık olduğunu gösteriyor. Bugün doksan, yüz hatta yüz on yaşında bir büyüğümüzün vekil olmasına bir mani yok ama buna rağmen o yaştakiler meclisimizi doldurmuyorlar. On sekiz yaşa seçilme hakkı verilmesine de öyle bakmamız gerekiyor. Ama nedense bazılarımız böyle düşünmüyor. “De juri" olan “de facto" olacak, on sekiz yaşındakiler bir anda meclisi dolduracaklar, orayı da kendi yaşam alanlarına çevirecekler diye algılıyor. Gençlere olan güvensizliğini ve kaygısını yasa koyucuya yansıtıyor. Bazılarına kalsa, sadece “en eğitimliler ve en tecrübeliler" vekil olmalı; işçiler, köylüler, işsizler, az eğitimliler, gençler zinhar meclisin önünden dahi geçmemeli. Demokrasilerde “temsil"in ne demek olduğunu konuşmaya, gençlerin eşit yurttaşlar olduklarının hukuki kayıt altına alınması demek olan bu maddeyi iyi anlamaya ve gençlerimize karşı olan duygu ve düşüncelerimizi teşrih masasına yatırmaya ihtiyacımız var.