Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye'nin geçen yıl başlattığı, sekiz
bakanlığın ortak çalışmasıyla yürütülen “uyuşturucuyla mücadele
acil eylem planı”nı model olarak üyelerine tavsiye etme kararı
aldı. Her yıl düzenlenen “Ulusal Alkol ve Madde Bağımlılığı
Kongresi”nin 9.'su bu hafta Edirne'de yapıldı. Kime sorsak alkol ve
madde bağımlılığının ülkemizin önde gelen problemlerinden olduğunu
kabul ediyor ama ilgililer dışında, bu konuyla pek
ilgilenilmediğini üzülerek gözlemliyoruz. Medyatik zihnin, birçok
konuda olduğu gibi alkol ve madde bağımlılığı konusunda da
toplumsal mücadeleye destek vermekten ziyade köstek olduğunu
görüyoruz. Bu konu, toplumun bilincini yükseltmek, herkesin elini
taşın altına sokmasını sağlamak amacıyla değil de ancak reyting
kaygısıyla ve sansasyonel bir dille medyada yer bulabiliyor.
Alkol ve madde bağımlılığı, psikiyatri içinde ayrıca özel bir
uzmanlık gerektiren bir alan… Ülkemizde de bu alanda yetişen ve
yetişmekte olan birçok değerli uzmanımız var. Canla başla gayret
ediyorlar. Benim konuya ilgimin yoğunlaşması, üstlendiğim bir görev
dolayısıyla, son dönemde oldu. Mesaimin bir bölümünde, bağımlılık
derdinden mustarip gençlerimize, insanımıza tedavi hizmeti vermeye
çalışan bir kurumumuzda uzmanlarımıza eşlik ediyor, çalışmalarını
gözlemlemeye, onlardan öğrenmeye gayret gösteriyorum.
Alkol ve madde bağımlılığının nedenleri, nasıl olup da
bazılarımızın bu rahatsızlığa duçar oldukları ve sıkıştıkları
cendereden bir türlü çıkamadıkları, konunun uzmanlarınca her
boyutuyla inceden sürmeye ele alınıp inceleniyor. İnsana ve
ilişkilerine, psikodinamik ve varoluşçu bir perspektiften bakan bir
ekole mensubum; bağımlı insanlarımızla çalışırken benim de zihnimde
bazı izlenim ve fikirler meydana geldi. Müsaadenizle onlardan
bazılarını dilim döndüğünce sizlerle paylaşmak istiyorum.