Erol Göka Yeni Şafak Gazetesi

Bir devrin sonu

Siyasi iktidarı destekleyen kesimlerin hayata bakış tarzlarını, iktidarın icraatlarının toplumsal kültürde yol açtığı ve açacağı değişiklikleri eleştirmek adına en çok kimler...

07 Ocak 2018 | 357 okunma

Siyasi iktidarı destekleyen kesimlerin hayata bakış tarzlarını, iktidarın icraatlarının toplumsal kültürde yol açtığı ve açacağı değişiklikleri eleştirmek adına en çok kimler söz alıyor? Belki en çok konuşan diyemem ama bu alanda medyada, sosyal medyada en etkili sözlerin sahiplerinin çoğunlukla eski İslamcı (mesela Ahmet Hakan, Levent Gültekin, İhsan Eliaçık, Edip Yüksel, Dücane Cündioğlu) kısmen de eski ülkücü çevrelerden (mesela Nihat Genç) yetişmiş kimseler olduklarını gözlemliyorum. İktidarın temsil ettiği ve yol açtığı toplumsal kültüre muhalefet etmek adına daha ziyade bu yeni tip sözcüler konuşuyorlar. Bu yeni tip sözcüler olmasa, değişmekte olan kültür anlayışını bihakkın savunacak birilerini bulmakta hayli zorlanırız. “Birileri” var elbette ama fikirlerinden ziyade kendilerini hiç beğenmedikleri halktan farklı gösterebilmek için enteresan kıyafetler ve hakaretler içeren konuşma tarzlarıyla öne çıkıyorlar. Bu yeni tip muhalif sözcülerin neler söyledikleri nasıl söyledikleri, bizim onlar hakkındaki fikirlerimiz değil şimdi konumuz. Müsaade ederseniz, bunlarla doğrudan ilgili olmayan başka bir tespit yapmaya çalışacağım.  Yıl 1926.  Sanayii Nefise Encümeni toplantısında, hemşehrim büyük ressam Çallı İbrahim ve Namık İsmail, Maarif Vekili Necati Bey’e bir dilekçe verirler. Dilekçede ressamların eserlerini sergileyecekleri bir galeri ihtiyacı dile getirilmektedir ve pek haklıdırlar. Lakin galeri olarak istedikleri mahal söz konusu olduğunda işler karışır. Sultanahmet Camii’nin bir resim galerisine dönüştürülmesi talep edilmektedir. Bununla yetinilse iyi…  Camide yukarıdan gelen ışığın az oluşu dolayısıyla resimlerin en iyi şerait altında teşhirine mâni olduğundan kubbede delikler açılması da teklif edilmektedir. Cemal Reşit Rey’in anlattığına göre Necati Bey, tam muvafakatini verecekken Mimar Kemaleddin Bey’in pür hiddet yerinden kalkarak söylediği sözlerden sonra bu karardan vazgeçilir.       Yine sonraki yıllarda bir Maarif Şurası'nda çocuk kitapları s...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Merhametten maraz doğmaz! 12 Eylül 2019 | 231 Okunma “Benden nefret et ama bana acıma!” 08 Eylül 2019 | 196 Okunma Merhamet esastır çünkü... 05 Eylül 2019 | 170 Okunma Merhameti kavramak zordur 01 Eylül 2019 | 148 Okunma Adalet, merhametten koparsa 29 Ağustos 2019 | 148 Okunma