''Otorite” ile “otoriteryenlik” arasındaki ayrımı bilmeden
demokrasiden bahsetmenin bir manası bulunmuyor. “Otorite”nin baskı
ve zorbalıkla yönetim demek olan “otoriteryanizm”le bir ilişkisi
yok. Otorite, düşünce, bilgi, tecrübe, yetenekten kaynaklanan yetki
ve itibar ile bağlantılı, karşı tarafta saygı ve minnet
hissettiriyor ve hak ediliyor. Otoriteryanizm ise körü körüne itaat
ve bağnazca bağlanma istiyor, baskıyla tehdit ediyor, akıl-dışı ve
keyfi... Modern zamanlarda toplumun yönetme otoritesini kime
verdiğini eşit oy hakkı ve adil seçimler yoluyla belirlemesine
“demokrasi” diyoruz. Ne ki demokrasi, bundan ibaret değil.
Seçilmişler de hukuktan ayrılmamakla, liyakate dayalı biçimde
devleti yönetmekle mükellefler. Aksi takdirde adalete ve/veya
sonraki seçimlerde topluma hesap vermek zorundalar.
Hep bu görüşleri savunduk, savunuyoruz. Demokrasi hakkındaki müspet
tavrımız da bu görüşler üstüne bina oluyor. Bu aralar, her ne kadar
açıktan demokrasi karşıtı görüntüsü vermek istemeseler de bu
görüşlere karşı çıkanların mırıltıları duyulmaya başlandı. Hayır,
hayır doğrudan monarşiden yana olanlardan ya da arzuladığı dini
idarenin demokrasiyle bağdaşmayacağını söyleyenlerden
bahsetmiyorum. Kendilerini matah sanan, başkalarından, özellikle
yoksul ve eğitimsiz insanlardan üstün görenleri, cahil halkın
kolayca kandırılabildiğini söyleyenleri kast ediyorum. Demokrasiyi
cahillerin egemenliği, çoğunluğun ya da onları aldatıp
kullananların diktatörlüğü sanıyor bu zevat. Sıradan insanın
kötülüğe meyyal olduğunu ileri sürüyor, delil olarak sosyal
psikolojideki Milgram deneylerini gösteriyorlar.
Ünlü Milgram deneylerinden birinde, “denek A'dan gerçekte bir deney
öznesi rolünü oynayan bir aktör olan başka birine, denek B'ye, bir
görevi yerine getirmesi için emirler vermesi ve eğer verilen görevi
layıkıyla yerine getirememişse onu cezalandırması istenir. Ceza,
denek B'ye 15 volttan öldürücü olduğunu bildiği 45 volta kadar
değişen elektrik şoku uygulamaktan ibarettir. Deney başlamadan
önce, denek A'ya 45 voltun insanı nasıl etkilediği gösterilmiştir.
Deneyin içinde denek A'nın denek B'ye verilmesine karar verdiği
elektrik şoku gerçekten uygulanmıyor, denek B'i oynayan aktör
kendisine elektrik şoku vermiş gibi yapıyordu.