Erol Göka Yeni Şafak Gazetesi

İnsan-sonrası, insan-ötesi…

Yaşadığımız zamanlara “insan hakları çağı” denmesine, temel haklar mefhumunun “insan” terimi etrafında oluşturulmasına itiraz ediyor “İnsan Sonrası” kitabının yazarı Rosi...

06 Kasım 2016 | 228 okunma

Yaşadığımız zamanlara “insan hakları çağı” denmesine, temel haklar mefhumunun “insan” terimi etrafında oluşturulmasına itiraz ediyor “İnsan Sonrası” kitabının yazarı Rosi Bradiotti. Dur bakalım! Önce “insan” dediğiniz şu varlık kimdir, neyin nesidir? Bir konuşalım diyor. “İnsan-sonrası” (posthuman) fikriyatında olanlara göre hayvanlar dünyasındaki türler içinde bir tür olan insanın, kendisi kutsallaştırarak tarihin ve âlemin merkezine yerleştirmesi, hem saçma hem çarpık bir anlayış. Acilen yeni bir insan-tabiat ve teknoloji kavrayışına ihtiyaç var. Biraz felsefeye dalmazsak, bu fikriyatı tam olarak idrak edebilmemiz imkânsız.
“İnsan-sonrası” fikriyatında olanların çoğu, birkaç istisna dışında, tüm düşünce tarihine karşılar, çünkü düşünce tarihi “insan” (human) anlayışının egemen olduğu zamanları yansıtıyor onların gözünde. Aynı gerekçeyle düşünce tarihindeki birçok kimseyi, mesela Heidegger'i, Althusser'i, Foucault'u hatta “seküler hümanist” dedikleri Richard Dawkins'i bile defterden silmiş görünüyorlar.
“İnsan-sonrası” yanlıları, Marx, Darwin, Bergson, Hume ve Derrida gibileri kendilerine yakın buluyorlar ama bir numaralı düşünürleri, 1995 yılında intihar ederek yaşamını yitirmiş olan Gilles Deleuze… “İnsan-olmayana ve üst-insana bizi açmak (…), durumumuz, bizi iyi çözümlenmemiş bileşimler arasında yaşamaya ve bizim kendimizi iyi çözümlenmemiş bileşimler olmaya mahkûm ettiği sürece felsefenin anlamı budur” diyecek kadar insanı alabildiğine soğuk ve maddi kategorilerle düşünen Deleuze.
“İnsan-sonrası” taraftarları, sonuna kadar maddeciler; “vitalist materyalizm” favori kavramlarından. Ama onların maddeciliği, bildiklerimizden biraz farklı… Madde yerine “form”, mevcudiyet yerine “örüntü” (pattern), ortam yerine “mesaj” demeyi yeğliyorlar. Zira dijital teknolojiler sayesinde enformasyonun bedenini kaybettiğini, gayri-maddi bir

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Merhametten maraz doğmaz! 12 Eylül 2019 | 232 Okunma “Benden nefret et ama bana acıma!” 08 Eylül 2019 | 196 Okunma Merhamet esastır çünkü... 05 Eylül 2019 | 170 Okunma Merhameti kavramak zordur 01 Eylül 2019 | 148 Okunma Adalet, merhametten koparsa 29 Ağustos 2019 | 148 Okunma