Erol Göka Yeni Şafak Gazetesi

“İnsan-sonrası (posthuman) manifesto"

İslamofobi niye Batı'da kendisine bu kadar kolay alıcı bulabiliyor? Irkçılık; yoksul Güney'in sorunlarına, Ortadoğu'da çıkar için olduğu besbelli olan savaşlara, mültecilerin yaşadığı...

10 Kasım 2016 | 175 okunma

İslamofobi niye Batı'da kendisine bu kadar kolay alıcı bulabiliyor? Irkçılık; yoksul Güney'in sorunlarına, Ortadoğu'da çıkar için olduğu besbelli olan savaşlara, mültecilerin yaşadığı trajediye kayıtsızlık, nasıl bu düzeye gelebilir? Bu tür soruları hepimiz soruyoruz. Cevaplardan bir tanesi, emperyalist hırs ve açgözlülük, Batı'nın ikiyüzlü ahlakı… Bu cevap doğru ama tek başına tüketici değil. 

Batı'da, kim ne derse desin, Sol'da ve samimi Hıristiyanlarda kendini gösteren bir vicdan, bir insani tavır alış vardı son zamanlara kadar. Şimdi o da kayboluyor, vicdansızlık ve lakaytlık kara bulutları her yeri kaplıyor. Bunun nedeninin, “insan-sonrası” fikriyatında tecessüm eden, modernliğin teknomedyatik dünyasından yayılan, artık insana değer vermeyen yeni ideolojisi olduğunu sanıyorum. Artık kimse “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” fikirlerine, farklılıkların özgürce yaşayabildiği çok-kültürcülüğe inanmıyor. “Tanrı öldü!”, “Toplumsal, kamusal olan ve sanat bitti!”, “Cinsiyet farklılığı önemini kaybetti; aile, öbür dünyayı boyladı” diye diye insanı da vicdanını da öldürdüler. Artık insanın, diğer canlılardan ve makinelerden hiçbir farkı yok! Bakmayın karınlarından konuşmalarına; ne İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin, ne Bağımsızlık ve Haklar Bildirgesi'nin ne de Komünist Manifesto'nun bir anlamı var onlar için… 

Evet; düşünce, sorgulama önemini yitirir, bir “felsefesizleşme” yaşanırken ve beşeri bilimler irtifa ve itibar kaybederken, teknomedyatik dünya, önce entelektüellerden başlayarak zihinleri de formatlamaya başladı. Birçok kimse, açık veya örtük biçimde, Pepperell'in 2005'te kaleme aldığı “Posthuman Manifesto”da yazılanlar gibi düşünüyor artık. İnanmıyorsanız, aşağıda bazı maddelerini aktardığım bu manifestodaki ifadelere ve çevrenizdeki insanlara bakıverin. (Hece Dergisi'inin, “Dijital kültür” sayısından, Reyyan Baş'ın çevirisinden, sıralama akışı değiştirilerek ve kısaltılarak).

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Merhametten maraz doğmaz! 12 Eylül 2019 | 232 Okunma “Benden nefret et ama bana acıma!” 08 Eylül 2019 | 196 Okunma Merhamet esastır çünkü... 05 Eylül 2019 | 170 Okunma Merhameti kavramak zordur 01 Eylül 2019 | 148 Okunma Adalet, merhametten koparsa 29 Ağustos 2019 | 148 Okunma