Osmanlı iktisadi sistemi üzerine allameliğini tüm dünyanın kabul ettiği Mehmet Genç Hocaya göre, Osmanlı'nın kapitalizme yönelmemesi, gelişmeleri fark edememesinden değildi. Çok iyi yetişmiş Osmanlı bürokrat ve münevverleri, dünya görüşlerine uymayacağı, adaletsizliklere yol açacağı düşüncesiyle bu yoldan ilerlemeyi bilerek reddettiler. İmparatorluğun varislerinin modern ulus-devlet anlayışındaki sakatlıkları da görmemeleri düşünülemez. Bu anlayışın eninde sonunda, “her etnisiteye bir devlet” fikrine neden olacağını, ayrılıkçı fitneden başına birçok bela gelmiş Osmanlılardan daha iyi bilecek kimse de yoktur.
Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı bakiyesi bir coğrafyada yine Osmanlı bakiyesi bir toplum tarafından kuruldu. 1924 Anayasasında cumhuriyeti kuran insanların “Türk” ıtlak olunacakları ve bununla asla bir ırkın kast edilmediği beyan olundu. Toplumun etnik bakımdan ekseriyetinin ve omurgasının “Türk” olması değildi bunun ana nedeni. Osmanlı tecrübesini, etnikçiliğin ve sekülerliğin yıkıcılığını bizzat yaşamış olan kurucu akıl, enine boyuna düşünmüştü.