Erol Göka Yeni Şafak Gazetesi

Müslüman saati ve melankoli

“Şimdi bana açık gelen şu: Ne gelecek var ne geçmiş. Kesinlikle ‘geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman diye üç zaman var’ demek de yerinde olmaz. Belki de ‘Üç zaman vardır: geçmiştekilere...

29 Kasım 2018 | 4.863 okunma

“Şimdi bana açık gelen şu: Ne gelecek var ne geçmiş. Kesinlikle ‘geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman diye üç zaman var’ demek de yerinde olmaz. Belki de ‘Üç zaman vardır: geçmiştekilere ilişkin şimdiki zaman, şimdikilere ilişkin şimdiki zaman ve gelecektekilere ilişkin şimdiki zaman’ demek daha doğru olurdu. Çünkü bu üç çeşit zaman zihnimizde vardır, onları başka yerde göremiyorum. Geçmişteki şimdiki zaman bellek; şimdideki şimdiki zaman doğrudan sezgi, gelecekteki şimdiki zaman da beklenti olarak vardır.” Böyle diyor Augustinus “İtiraflar”ında. Katılıyorum, saat zamanına takılıp kalmayan herkesin de katılacağını sanıyorum. Zaman üzerine sonsuz şekilde fikir, görüş hatta bilim üretmek mümkün, bütün beşeri bilgiyi, tarih’in bir alt-dalı haline getirerek okumak da imkân dâhilinde ama kim ne derse desin, yaşayıp giderken zaman bizim dünyamızda olup biten psikolojik bir yaşantı. O içsel zaman hissimiz olmasaydı ne hatırlama ve özlem, ne bekleyiş ve umut olurdu. Saat zamanının kuru bir tik taktan başka manası kalmazdı.

İçsel zaman algımızı oluşturan ise esasen yaşadığımız hayatı anlamlandırmamızı sağlayan kültür, inancımız ve dünya görüşümüz. Ahmet Haşim’in 1921’de Dergah’ta yayınlayıp “Gurebahane-i Laklakan” eserine de aldığı “Müslüman saati” yazısı, bu halin edebi ispatı olarak klasikleşti. Tekrar okumanın zararı değil faydası var:

“İstanbul’u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilaların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. ‘Saat’ten kastımız, zamanı ölçen alet değil, fakat bizzat zamandır. Eskiden kendimize göre yaşayışımız, düşünüşümüz, giyinişimiz ve kendimize göre, dinden, ırktan ve ananeden hayat alan bir zevkimiz olduğu gibi, bu üslub-ı hayata göre de ‘saat’...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Merhametten maraz doğmaz! 12 Eylül 2019 | 232 Okunma “Benden nefret et ama bana acıma!” 08 Eylül 2019 | 196 Okunma Merhamet esastır çünkü... 05 Eylül 2019 | 170 Okunma Merhameti kavramak zordur 01 Eylül 2019 | 148 Okunma Adalet, merhametten koparsa 29 Ağustos 2019 | 148 Okunma