Erol Göka Yeni Şafak Gazetesi

Türk Ocakları’ndan Halk Evleri’ne

Büyük şairler, zihnimize kazıdıkları dizeleriyle hatırlanırlar. Kimimiz şu kimimiz bu dizesini söyler dururuz. Büyük düşünürler de zihnimize attıkları çentiklerle, fikir dünyamıza...

28 Şubat 2019 | 5.029 okunma

Büyük şairler, zihnimize kazıdıkları dizeleriyle hatırlanırlar. Kimimiz şu kimimiz bu dizesini söyler dururuz. Büyük düşünürler de zihnimize attıkları çentiklerle, fikir dünyamıza yaptıkları katkılarla… Aynı ana dile doğmaktan gurur duyduğum insanlardandı Karpat Hoca. Kitaplarını milletine bağlı, derinden anlamaya ve anlaşılabilir biçimde anlatmaya bir münevverden öğrenmenin şevkiyle okudum. Türk kimliğiyle ilgili bir fikri vardı ki, ilgi alanlarımız açısından asla kayıtsız kalamayacağım ya kabul edip ya karşı çıkmam gereken şiddette tesir etti bana. Sizlerle onun beni en çok etkileyen bu fikrini paylaşmak istiyorum.

Büyük alimlik, kendini daha ziyade cevap vermeye çalıştığı sorularla belli eder. Gerisi kolaydır, soru varsa cevap vardır… Viyana Bozgunu’ndan başlayarak Osmanlı’nın son dönemlerinde ivme kazanan ve günümüze kadar süren göç dalgalarında milyonlarca Müslüman’ın bugünkü Türkiye topraklarına sığınıp yurt edinmesi sürecini araştıran Karpat Hoca, şu soruyu sorar. “Bu kadar farklı dil gruplarına ayrılmış, iklim ve coğrafya bakımından olduğu kadar sosyal yapı bakımından da birbirinden çok farklı bölgelerden olan bu insanları Osmanlı devletine ve bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’ne çeken güç ne olabilir?” Ve ilave eder: “Bunun ötesinde daha önemli olan soru şudur: Bu kadar farklı etnik gruplara ve dil gruplarına ayrılmış bu insanları bir arada yaşatan, aralarında anlaşma ve tesanüt (dayanışma) sağlayan güç neydi ve nedir?” Ona göre ilk bakışta bu sorunun cevabı tartışmasız biçimde Müslümanlık olarak görünse de bu çekim gücünü yalnızca “din” faktörüyle açıklamaya çalışmak yetersiz ve yanıltıcıdır. Öyle olmuş olsaydı Asya ve Afrika’nın birçok yerinde oturan ve 19. Yüzyılda devletlerini kurmamış Müslümanların da Osmanlı devletine sığınmaları lazım gelirdi. Öyle olmadığı gibi fiilen old...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Merhametten maraz doğmaz! 12 Eylül 2019 | 231 Okunma “Benden nefret et ama bana acıma!” 08 Eylül 2019 | 196 Okunma Merhamet esastır çünkü... 05 Eylül 2019 | 170 Okunma Merhameti kavramak zordur 01 Eylül 2019 | 148 Okunma Adalet, merhametten koparsa 29 Ağustos 2019 | 148 Okunma