Trump’ın “60 gün içinde Suriye’den çıkacağız”
açıklaması ABD’nin 70 yıldır bu coğrafyadaki fiilen ve silah zoru
ile uyguladığı politikaya tamamen ters düşüyor. Üstelik:
-Tam da İsrail-S. Arabistan-Mısır üçgenini en sonunda kurmuş ve ABD
çıkarlarının emrinde uygulamaya başlamış iken
-Rusya’nın Suriye ile 49 yıllık üsler anlaşmasına karşı, fiilen ABD
askerini ve her türlü ağır donanımını Irak ve Suriye’nin (yüzde
25’lik) bir bölgesine, PKK ve YPG ile birlikte yerleştirerek son 50
yıldır yürütmekte olduğu Kürdistan projesinin iki temel ayağını AB
desteğini de alarak oluşturmuş iken
-S. Arabistan başta Körfez ülkelerine olağanüstü silah satışları
ile ABD çıkarlarına bir düzen kurmuş iken
-Ankara’yı Müslüman Kardeşler maşası ile Suriye bataklığının içine
sokup, Şam ile düşman durumuna getirmiş iken
-Doğu Akdeniz ve Kıbrıs çevresinde Türkiye’ye karşı
İsrail-Mısır-Yunanistan-Kıbrıs Rum işbirliğini, Amerikan
şirketlerini de işin içine sokarak Rusya, Türkiye ve İran’ı
sıkıştırma olanağını elde etmiş iken
-Bu anlamda Çin ve ŞİÖ’nün batı kanadını, kendi askeri varlığı ve
yerel uzantıları ile kontrol eder iken
-Emrindeki İncirlik Üssü’nden Suriye ve Irak dahil, bölgedeki her
türlü askeri operasyonlarını rahatlıkla yürütür iken
-Suriye ve Irak bölgesindeki uzantılarının her türlü silah
sevkıyatını rahatlıkla, “ben yaptım oldu” dercesine yürütüp
amaçlarına ulaşırken, “Trump’ın 60 gün içinde Suriye’den
çekileceğini açıklaması” bugüne kadar verdiği sözlerle uyguladığı
“oyalama taktiğini”, tekrardan başka bir şey değildir.
Oyalanacak olan da Ankara’dır. Nitekim Ankara 3 gün önce “geldik,
geliyoruz diye gün s...