AKP ilk iktidar yıllarında, Türkiye Cumhuriyeti’ni siyasal İslamcı bir sosyal, ekonomik ve politik yapıya dönüştürmek için, uluslararası literatürde “soft power” olarak anılan “yumuşak güç”ü uygulamakla işe başladı.
Bu zaten ABD uzmanlarının (yeni Türkiye-ılımlı İslamcı) politikasının uygulanması idi. Ancak, “zorunlu olarak kullandığı araçlar ve dış talepler”açısından ekonomiden demokratik haklara, her alanda gerilemeye yol açtı. Çünkü, demokrasiden uzaklaşmayı, saydamlığı karartmayı, kaynakların kullanımında denetimsiz uygulamaları, vahşi kapitalizmin istediği talepleri karşılamak zorundaydı.
Kamu kurum ve kuruluşları yabancılara ve yandaş firmalara satıldı. Tarıma dayalı kamu tesisleri elden çıkarıldığı için, tarım dışarıya bağımlı hale getirildi.