Özellikle, “uzun dönem-kısa dönem” sonuçlar arasındaki büyük
farklar AKP’ye ekonomik olarak olumlu yansımış ve halen de
yansımaktadır. Özelleştirmelerden büyük altyapı projelerine, uzun
dönemde büyük sorunlar yaratan uygulamalar, AKP’ye kısa, hatta orta
vadede olumlu katkı sağlıyorlar.
- Altyapı tesislerinin ve kurumlarının özelleştirilmeleri 2003’ten
2016’ya kadar AKP iktidarının eline, “kendi amaçları doğrultusunda
kullanabildiği büyük kaynak yarattı”.
- Limanlardan havaalanlarına, köprülerden koylara devredilen haklar
ve “özel imtiyazlar” kamudan özel şirketlere büyük kaynak transferi
doğurdu. Orhangazi ve 3. köprü örneklerinde olduğu gibi.
- Doğrudan imtiyaz gelirleri dışında ve bundan çok daha büyük
olarak “dolaylı yararlar” getirdi: üçüncü havalimanı İstanbul’a 3-4
milyon ek şehirleşme büyümesi getirirken inşaatla ilgili 200 tür
girdide talep (ve gelir) üretiyor. Arsa fiyatlarındaki artışın
“sağladığı” rant, kısa vadede bölge insanlarına yansıyor. Buna
karşılık uzun vadede “çevre ve dolaylı makro ekonomik maliyetler”
olarak, “halka ve devlete” büyük sorunlar getirecek.
Ayrıca verilen hesapsız devlet garantileri, uzun vadede büyük bedel
yüklüyor. Ama AKP’ye bugün kaynak sağlıyor.
- Büyük kanal projesi “daha lafı edilirken bile arazi sahiplerine
bir rant sağlıyor”. Hiç gerçekleşmese bile “kimilerini memnun
kılıyor”. Üstelik dış borç yükü gelecek neslin sırtına ağır bir yük
olarak binerken.
Bütün bunlar “yanlış politika ve uygulamaların, kısa vadede AKP’ye
yarar sağlamasına yol açtı”. Üstelik dış borç, dolar olarak 3.5 kat
arttı. Dış açık anormal bir düzeye çıkarak ekonomiyi yeni dış
kaynağın kölesi yaptı, siyasi büy...