BM’deki son oylamada 128 ülkenin durumu ve karşıtlıkları
trajikomik bir görüntü sergiliyor:
-S. Arabistan başta olmak üzere Körfez’deki Arap ülkelerinin kral,
emir ve şeyhleri ABD’nin askeri ve siyasi denetimi altındadır. Onun
sayesinde çağ dışı rejimlerini sürdürebiliyorlar. Hele S. Arabistan
İran’a karşı İsrail ile yakın işbirliği halinde. Bunların,
Trump’ın verdiği Kudüs kararına karşı çıkmalarının
bir anlamı var mı? Arap’ın yalellisini söylüyorlar.
-Afganistan’dan Mısır’a, Kudüs dayatmasına karşı çıkmaları için
önce Washington’ın denetiminden kurtulmaları gerekir. Afganistan,
ABD’nin işgali altında ve oylamada ABD’ye karşı!
-Türkiye mi? 2003 ve ertesinde İncirlik sayesinde Irak bölünmüş:
2011’den beri yine İncirlik sayesinde Suriye allak bullak edilmiş.
Malatya’da İran’a karşı ABD üssü kurulmuş. Ve biz bugün “haklı
olarak” Trump’ın Kudüs kararına karşı, “İslam ülkelerinin başında”
duruyoruz!
-Avrupa ülkeleri mi? Daha çok Trump’ın Avrupa (ve AB) politikaları
yüzünden O’nu biraz cezalandırmak istiyorlar. Yoksa, ne
Ortadoğu’daki insan hakları ne de İsrail-Filistin kavgası onların
umurunda. İsrail’in kuruluşunu ve genişlemesini ne çabuk
unuttuk.
Bugün kalkıp da “bakınız dünya emperyalizme karşı uyanıyor: İslam
ülkeleri birleşiyor: Avrupa Ortadoğu’da demokrasi ve eşitlik
istiyor” demek kendi kendimizi aldatmak değilse aptallığın
daniskasıdır. Daha birkaç yıl önce Fransa’nın Libya’yı uçaklarıyla
nasıl bombaladığını, Kaddafi’nin nasıl linç
ettirildiğini, Ortadoğu bölgesine silah satmak için ABD ve
Avrupa’nın nasıl yarıştığını ne çabuk unuttuk.
Filistin kavgası İsrail ve ABD tarafından özellikle sıcak tutulan
bir çıban başıdır. ABD işgali altında olan Arap ülkelerinin bile
ABD’ye karşı ...