Erol Manisalı Cumhuriyet Gazetesi

Evrim kuramı, din, kehribar ve zeytinler

Elimde dün tamamladığım kehribar, “namı diğer” amber başlıklı bir baston var. Daha doğrusu oluşum halinde bir kehribar! Oluşması için 20 ya da 30 milyon yıl gerekiyor. İnsanoğlunun somut...

10 Eylül 2019 | 340 okunma

Elimde dün tamamladığım kehribar, “namı diğer” amber başlıklı bir baston var. Daha doğrusu oluşum halinde bir kehribar! Oluşması için 20 ya da 30 milyon yıl gerekiyor.
İnsanoğlunun somut kanıtları bilinen 10-15 bin yılını özümseyebildiği bir çağda: Savaş çıkarıp milyonlarca hemcinsini kılıçla, topla, füzeyle yok ettiği bir dönemde, hobi olarak yaptığım reçine başlıklı bir baston, kehribarın oluşması için 20 milyon yıl geçmesi gerek! Yeni bir zeytin fidanı dikmekten farkı yok benim için. Dünyadaki en yaşlı anıt zeytin ağacı 4 bin 500, Türkiye’deki 1800 yaşında. Yani “semavi” peygamberlerden çok önce dikilmiş, ya da tohumları yere düşmüş zeytin ağacı var. Belki de, insanlar tarafından peygamber olarak anılan kişilere, bu yaşlı zeytinler ilham bile vermişlerdir. Zeytinin bu coğrafyada binlerce yıldır uygarlığın sembolü olduğunu düşünürsek…
Peygamberler ve semavi dinlerden önce bile uygarlığın simgesi olmuş bu “kutsal” ağacı bugün Soma’da, Kaz Dağları’nda, Göcek’te yok etmek isteyenler aslında, “uygarlıklara ve insanlara” saldırıyorlar.
Vahşi kapitalizmin siyasal İslam ile ortaklıkları bu felaketi getiriyor. 1990 sonrasının yeni ‘ürünleri’
1989’da Sovyetler Birliği dağılınca ABD (ve Batı) stratejistleri iki tezi birlikte dayattılar:
- Vahşi kapitalizmin “küreselleştirilmesi”
- Uygarlıklar arası diyalog adı altında, kültürel emperyalizm.
“Vahşi kapitalizmin küreselleştirilmesi” dayatması ABD önderliğinde kapitalizmin, “doğal küresel üstünlüğü için” seçilmişti.
Uygarlıklar arası diyalog (ya da çatışma!) ise yumuşak güç olarak Batı kültürel emperyalizminin aracı idi.
Fethullah Gülen’in de Vatikan’dan “geçirildiğini” unutmayalım! 90’lı ve 2000’li yıllarda kültürler arası diyalog “en gözde” toplantıları yapılan alandı, “Abant toplantıları

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sansür, demokrasi ve araçlar 18 Ekim 2022 | 196 Okunma Devlet olmanın nitelikleri 11 Ekim 2022 | 199 Okunma Örtülü iç savaş mı? 04 Ekim 2022 | 267 Okunma Başarı mı, yoksa ... 27 Eylül 2022 | 112 Okunma Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler 20 Eylül 2022 | 161 Okunma