İmamoğlu nasıl oldu da bir yıldız gibi
parlayıverdi? Bu “beklenmedik” oluşumu yaratan güç neydi? Ülkeyi
bunalıma sokan faktörleri ortadan kaldıran bir kimlik ortaya
çıkmıştı çünkü.
- Neydi ülkeyi bunalıma sokan faktörler?
- Ve İmamoğlu bunları nasıl ortadan kaldırabilecek yolu açtı?
Ülke, “Siyasal İslam-Batıcılık-Batılılık” kısırdöngüsünün içine
kilitlenerek “bunalım ve ayrışma süreci içine sokulmuştu”.(*)
Demokrasiden uzaklaşılıyor, derin bir ekonomik bunalımın içine
giriliyor ve ulusal çıkarları zaafa uğratılıyordu.
- Siyasal İslam odaklı yönetim “rejimi, yaşam tarzını, dış
ilişkileri” bu öncelik doğrultusunda yönlendiriyordu.
- “Siyasal İslam önceliği” bu coğrafyada ancak, “ABD ve Batıcılık”
işbirliği ile yönetilebilirdi.
- Rusya ve Çin iç yapılarında, “Türkler ve Müslümanlar ile sorunlar
yaşadıkları için”, siyasal İslam ile işbirliği yapmalarına olanak
yoktu.
- Batılılık (ve Avrupalılık) ise şu anlama gelir: Avrupa’nın kendi
iç yapısında sahip olduğu demokratik, çağdaş ve uygar değerlerin
benimsenmesi: Atatürk, Avrupalı kafada bir
insandı, “Avrupacılığa” kesinlikle karşıydı. İmamoğlu nasıl
çözdü?
- Müslümanlık ise “işte ben iyi bir
Müslümanım”. Ama siyaseti camiye sokmam, dinimi istismar etmem
diyor ve uyguluyor.
- Pozitif değerlere, çağdaş yaşam tarzına ve demokrasiye inanmış
bir insanım: Laik bir yapıya, kadın-erkek eşitliğine
inanıyorum.
- Atatürkçüyüm, onun devrimlerini benimsiyorum.
- Avrupalı kafadayım ama “Avrupacı ya da Amerikancı” değilim.
Siyasal İslam rejiminin ve yaşam tarzının dayatılmasına karşıyım
diyor.
Siyasal İslamcı Gülen cemaati Türkiye’de, “yeni liberallerin ve
ikinci cumhuriyetçilerin” açtıkları yollardan geçerek işi 15 Temmuz
girişi...