- “Her ne pahasına” olursa olsun, iktidarda kalma anlayışı
-“Ulusal çıkarlar, çağdaş demokratik değerler ve Atatürkçülük”
yerine, siyasal İslamı esas alarak (ve kullanarak) Ortadoğululaşma
yönündeki kutuplaşma: FETÖ’nün baş hedefi, “ötekileştirme, Atatürk
ve ordu düşmanlığı yaratmaktı”. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını
bunun için hazırladılar.
- “Asgari müşterekleri” ortaya koymak yerine, onu yok eden,
kutuplaştırarak oligarşik bir düzen oluşturarak, sonunda ülkeyi
nereye götürecektir?
Siyasilerin (ve siyasal partilerin) bunu göz ardı ederek “ya ben ya
tufan noktasına gelebilme zaafları” şu sonuçları doğurur:
1) Bundan en fazla, “Türkiye ve bölge üzerinde siyasal, ekonomik ve
askeri hesaplar yapan küresel güçler yararlanır”.
2) Türk halkı, “en fazla zarar gören taraf olur”.
3) Bugün güç kavgası yaparak ülkeyi kutuplaştıran kimi iç odaklar
da “emperyalizmin hışmına, sonunda uğrayarak ortadan kalkarlar”.
Aynen bu coğrafyada, emperyalizmin tuzağına düşerek çatışan güç
odaklarının uğradıkları sonuçlar gibi, kendilerini
kurtaramazlar.
İçeride, “katılımcı demokrasi üzerine oturtulmuş bir halk desteğini
arkanıza alacaksınız”: Bu destekle ABD ve Rusya arasında denge
kuracaksınız: onlarla masaya oturduğunuz zaman arkanızda sağcısıyla
solcusuyla “ulusal çıkarlar konusunda birleşmiş bir ülke duruşu
sergileyeceksiniz”: ancak bu sayede dış ilişkilerde pazarlık
gücünüz yükselir, ülkenizin (ve halkın) ulusal çıkarlarını
koruyabilirsiniz. Yoksa, Washington ve Moskova arasında, bir pinpon
topu gibi savrulursunuz. Ya aksi olursa