Erol Manisalı Cumhuriyet Gazetesi

Siyasal İslam, ‘Batıcılar’, ABD ve Rusya arasında sıkıştırılan Türkiye

1960’lı yılların başında ilk asistanlık dönemimden başlayarak yarım yüzyıl İktisat Fakültesi’nde aynı çatı altında Türkiye’nin değişim ve dönüşümünü...

03 Nisan 2018 | 404 okunma

1960’lı yılların başında ilk asistanlık dönemimden başlayarak yarım yüzyıl İktisat Fakültesi’nde aynı çatı altında Türkiye’nin değişim ve dönüşümünü yaşadım; İdris Küçükömer’den Sencer Divitçioğlu’na, GültenKazgan’dan AhmetKılıçbay’a, SabriÜlgener’den Nevzat Yalçıntaş’a, Memduh Yaşa’dan Yılmaz Altuğ’a, Cavit Orhan Tütengil’den Besim Üstünel’e, Mükerrem Hiç’ten Rona Aybay’a aynı kurumun insanları olarak derslerde, seminerlerde, konferanslarda, aile sohbetlerinde birlikte oldum, konuştuk, tartıştık, eğlendik.
Evimden fazla bu akademisyenlerle yaşadım. Hatta öğrencilik dönemimden başlayarak beraberliklerimizi de katarsak yarım yüzyılı aşar.
Türkiye’nin bugün geldiği iç siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik dengesizlikler, kutuplaşmalar ve ayrışmalara “düşünsel bazda nasıl sürüklendiğini” bire bir, hatta onun bir parçası olarak yaşadım. Her şey düşünceme, davranışlarıma, iliklerime kazındı, bütün bunların bir parçasıydım zaten. Atatürkçü, solcu, ulusalcı, Batılı, Batıcı, muhafazakâr, kapitalist, şeriatçı tanımlamaları ve eylemleri ile “çok yakın çevremde fiilen ve fikren” muhatap oldum.
Kişilerin “mutfaktaki ve vitrindeki farklılıklarını ya da eksiklerini” birinci elden, çok uzun yıllar boyunca, içinde fiilen bulunup yaşayarak değerlendirme şansına kavuştum. Ulusalcılar, Atatürkçüler, solcular ve İslamcılar arasındaki etkileşimleri onlarla birlikte yaşadım.
Bugünkü sorunlar yumağı içine sürüklenmemizde, birbirlerine karşı sanılan “Batıcı ve İslamcı çevrelerin, farkında olmadan nasıl birlikte çalıştıkları sonucuna vardım”. İdris Küçükömer’in değerlendirmelerinin aksine, “1950 son...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sansür, demokrasi ve araçlar 18 Ekim 2022 | 196 Okunma Devlet olmanın nitelikleri 11 Ekim 2022 | 199 Okunma Örtülü iç savaş mı? 04 Ekim 2022 | 267 Okunma Başarı mı, yoksa ... 27 Eylül 2022 | 112 Okunma Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler 20 Eylül 2022 | 161 Okunma