60’lı ve 70’li yıllarda Demokrat Parti’yi (DP) sola yerleştiren
tezi ile sonraki yıllarda, “siyasal İslamcılar, neoliberaller ve
ikinci cumhuriyetçiler” arasında büyük ilgi gördü.
Bu üçünün ortak noktaları, “Atatürkçülüğe ve Cumhuriyet
Türkiyesi’ne temelden karşı çıkmalarıydı”. Demokrat Parti dönemini
öne çıkararak 1950- 1960 dönemini, “sol ve statükoya karşı bir
başkaldırı” olarak tanımlaması idi. Bu bakış açısı, “sonuçta
Türkiye’yi bugünkü noktaya sürükleyerek, yanlışlığını fiilen
kanıtladı”.
Çünkü bu yanlışın temelinde, “siyasal İslam ile Batıcılık
arasındaki örtülü işbirliği” yatıyordu. DP iktidara gelirken (ve
getirilirken) kimler destekliyordu:
1) ABD tam destek verdi: Marshall yardımı ile 1947’de başlattığı
süreç.
2) Türkiye’deki toprak ve köy ağalarının, tarikatların,
devletçiliğe karşı çıkan “dış bağlantılı iş çevrelerinin”,
Osmanlı’daki “İngilizciler gibi” maşa olmaları, “İslamcı-Batıcı
işbirliğinin temelini hazırladı”. Köy Enstitüleri bile 1948’de
fiilen, çalışamaz hale bunlar tarafından getirildi.