Erol Manisalı Cumhuriyet Gazetesi

Yarınki Suriye’nin parçalanmış resmi...

Kimse kendi kendini kandırıp aptalı oynamasın: artık Suriye’nin üniter yapıda toprak bütünlüğü, ABD’nin (ve İsrail’in) plan ve operasyonları ile tamamen ortadan kalkmıştır. - ABD, Irak ve...

20 Şubat 2018 | 219 okunma

Kimse kendi kendini kandırıp aptalı oynamasın: artık Suriye’nin üniter yapıda toprak bütünlüğü, ABD’nin (ve İsrail’in) plan ve operasyonları ile tamamen ortadan kalkmıştır.
- ABD, Irak ve Suriye’deki Kürdistan ayakları ile birlikte PKK (ve YPG) terör örgütlerini bir maşa gibi kullanarak 600 km’lik sınıra üsleri ve tesisleri ile birlikte yerleşmektedir.
5 bin TIR’lık donanım, şimdilik 30 bin kişilik YPG ordusu içindir. Arkası, milyarlarca dolar bütçe.
ABD artık Suriye’de PKK, YPG ve kendi üsleri ile kalıcıdır. ABD bu bölgeyi kontrol ederek çok amaçlı bir sonuca gitmek istiyor: a) bölge ülkelerini yarın da parçalamak ve denetlemek, b) Rusya’nın ve İran’ın, Irak ve Suriye üzerindeki denetimini ve etkisini dengelemek, c) En büyük rakibi Çin’i Ortadoğu kaynaklarından uzak tutmak, d) Stratejik uzantısı İsrail’i bölgede güvence altına almak, e) Bölgeyi Avrupalı büyük rakiplerine kaptırmamak, f) Bölgenin su kaynaklarını kontrol etmek.
İşte bu nedenlerden dolayı ABD artık Suriye’de Kürdistan maşası aracılığı ile sürekli olarak kalacaktır.
- Ya Rusya: Rusya da Suriye’de kalıcıdır. Suriye rejimini kontrol altında tutarak, üsleri sayesinde “ABD’nin bölgedeki tekelini dengelemeye çalışacaktır”.
Şimdilik en yakın dostları İran, Suriye, Türkiye ve kısmen Irak’tır.
Dolayısıyla Türkiye’nin Güney sınırlarına iki süper güç ABD ve Rusya sürekli olarak yerleşmişlerdir.
- İran da bölgede ve Suriye’de kalıcı konumda: yalnız Suriye’de değil Irak, Ürdün ve Lübnan’da da var. Ve Suriye’deki Türkiye
Ankara da, kendini korumak için, haklı gerekçelerle girdiği Suriye’den çıkamayacaktır:
Ank...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sansür, demokrasi ve araçlar 18 Ekim 2022 | 196 Okunma Devlet olmanın nitelikleri 11 Ekim 2022 | 199 Okunma Örtülü iç savaş mı? 04 Ekim 2022 | 267 Okunma Başarı mı, yoksa ... 27 Eylül 2022 | 112 Okunma Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler 20 Eylül 2022 | 161 Okunma