Prof. Dr. Ersan Şen, Aydın Doğan'ın ekran militanına ince ayar
çekerken;
"Savcının yürüttüğü bir soruşturmayı yerlerde süründürebilir
misiniz? Dosyanın içinde ne olduğu belli mi?" demişti.
Dosya içeriği belli değildi ama konuşan çoktu.
Soruşturmayı itibarsızlaştırmak için koro halinde ahkam kestiler,
Dosyayı itibarsızlaştırmak için…
FETÖ'nün taktiğidir bu.
'FETÖ'cü savcı' işi ise Soner Yalçın'a servis edildi.
O da doğrusu iyi pazarladı onu.
Can'cık ve Cumhuriyet'in PKK'cı takımı bayram etti.
Neymiş?
Cumhuriyet'in yönetici ve yazarlarını soruşturan savcı FETÖ
üyeliğinden yargılanıyormuş.
Haber doğru.
Yapılan doğru değildi ama.
Basiretsizlik mide bulandırdı.
Cumhuriyet Vakfı ile ilgili soruşturma yapıldığını eski
yöneticilerden biliyoruz.
Tabii diğerlerini bilmiyoruz.
Soner'in haberi FETÖ'cü gazeteyi "Soruşturma üç günde çöktü"
diyerek bayram ettirdi.
Aslında mazruf önemli.
Zarf değil.
Hele dosyanın içindekileri bir görelim…
***
Soner Yalçın'ın o haberi cankurtaran simitleri oldu
adamların.
Kaçak Can'cık Almanya'dan "Allah'ın sopası yok ki" dedi…