Cumhurbaşkanı, üç Afrika ülkesini kapsayan temaslarını tamamladı.. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile uçakta yaptığımız politik içerikli mülakat gerekse Afrika temaslarından çıkan neticeleri bugün gazetenizin ilk sayfasında okudunuz..
Peki bu haberlere imza atan isimlerin Afrika seyahati nasıl geçti?.. Dilerseniz bir parça ona bakalım..
Gezinin en çok konuşulan konusu İsmail Kapan’ın
anlattığı Graça Machel - Nelson Mandela aşkı
oldu.. Trajik biçimde uçak kazası sonucu hayatını
kaybeden Mozambik devlet başkanı Samora Machel öldükten sonra eşi
Graça, Nelson Mandela ile evlenmişti..
Kapan’a göre bu aşk, Samora Machel hayattayken başlamış olmalı..
İlginç bilgi..
Gezinin en kıdemli ismi Erdal Şafak’ın çiçek
tutkusu da önemli yer tuttu..
Erdal Bey, dünyanın farklı özelliklere sahip başka başka
coğrafyalarından çiçekler taşıyor İstanbul’a.. Ve anlattığına göre
bu çiçeklerin tümü tutmuş..
Gezinin en renkli sahnesi Hakan Çelik ile Hande Fırat’ın
Madagaskar’da sokak çalgıcılarının müziğiyle dans ettiği sahne
olmalı.. Ben daha fazla anlatmayayım, o anların
görüntüleri çıkacaktır elbet.. Ve kuşkusuz Tanzanya’ya indiğimiz
andan itibaren Hakan Çelik’in sineklere karşı aldığı sert önlemler
heyette en çok konuşulan konular arasındaydı..
Gittiğimiz yerlerin isimleri konusunda Turgay Güler’in atma
öyküleri çok keyifliydi.. Mesela Madagaskar
isminin ‘Madame Gaskare’den geldiğini ciddi
ciddi anlattı.. Klimanın da ilk
olarak ‘Kilimanjaro’da bulunduğunu, adını
oradan aldığını söylüyordu..
Ali Adakoğlu’nun arabasının çalınması ise gezinin
en öncelikli gündem maddesiydi.. Gırgırı çok uzun süre döndü. Ali
Adakoğlu bütün heyete yemek ısmarlayacağını söyleyince iş tatlıya
bağlandı.. Erkek yazarlar arasında sakal ve bıyık meselesi de
fazlaca konuşulan konular arasındaydı.. Burhanettin
Duran ile Kadir Demirel,
sinekkaydı tıraşa veda ederek bıyık bırakmaya karar verdi.. Ben
de İsmail Yuvacan’a sakallı yaşamın
zorluklarını sordum.. Aslında asıl merak ettiğim evi buna nasıl
ikna ettiğiydi.. Meğer o da evde ciddi bir dirençle karşılaşmış..
Ama zamanla halletmiş.. Çeşitli taktikler aldım,
deneyeceğim.. Mozambik’te bir gözlük standının önünde
ise ilginç bir diyaloga denk geldim.. Ekrem Kızıltaş ile Ali
Adakoğlu hararetli bir şeyler konuşuyorlardı..En son
duyduğumda Ali şöyle diyordu; “… Ekrem Abi her ülkeden değil, her
Cumhurbaşkanlığı dış gezisinden gözlük alıyorum sana. Bu dış gezi
üç ülkeyi kapsıyor diye üç gözlük birden
alamam.…”.. Neye bağladıklarını
bilemem.. Bütün bu renkli isimleri aynı heyette bir
araya getiren Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Lütfullah Göktaş ise
her seferinde olduğu gibi sessizce ve ciddiyetle işine
yoğunlaştı..