Özellikle enerji merkezli dış politik hedeflerin mimarı olan
Enerji Bakanı Dr. Berat Albayrak’a, sistematik olarak bir saldırı
olduğu açıkça ortada..
- Türk Akım’ı hayata geçirecek öldürücü hamleyi
yapan..
- Türkiye’ye ŞİÖ üzerinden yeni ekonomik hedefler çizen..
- Çeşitli eko-politik sabotajlarla engellenen nükleer santralin önünü açan..
- Anti kömür lobisine karşı yerli kömürün hakkını arayan..
Bir enerji bakanı var çünkü karşılarında..
Elbette saldıracaklar..
Bunu ifade ederken sadece iftiralarla sosyal medyada yapılan karalama kampanyalarından söz etmiyorum..
Değerli dostlar.. Berat Albayrak 24 Kasım’da, Türkiye’nin enerji politikalarını anlatmak üzere gittiği Adana’da şehit edilecekti.. Adana Valiliği otoparkında patlatılan bomba yüklü araç ve iki saat sonra tesirsiz hale getirilen ikinci bomba yüklü araçtan söz ediyorum.. Eğer Bakan, o sabah planlanan saatte Adana’ya gelmiş ve söz verdiği vakitte Valiliği ziyaret etmiş olsaydı, yani geç kalmasaydı programına, o gün o terör saldırısının hedefi olacaktı.. Peki ama neden?.. Çünkü Albayrak, 24 Kasım 2015’te Rus uçağı düşürüldükten bir gün sonra bakanlık görevini teslim alırken de, Türkiye’nin büyük oyunu gördüğünü ve bu tuzağa düşmeyeceğini söyledi.. Devir teslim konuşmasına bir daha dikkatle bakın.. Albayrak, 15 Temmuz’un arkasındaki güç odaklarının çıkarlarına uygun bir istikamet çizmediği için her türlü pisliği yapıyorlar.. Ama evvelâ Allah sonra millet.. Her şeyin farkındayız..
Asgari ücret sahiden az!
Asgari ücret tespit komisyonu çalışmalarını yürütüyor..
Halen 1.300 TL net maaş alan milyonlarca asgari ücretlinin gözü bu
toplantılarda. Değerli dostlar ortalama 8 milyon kayıtlı
asgari ücretli çalışan var. Ve bu insanlar mevcut
ekonomik koşullar içinde tek maaşla ne kira ödeyebilir, ne de başka
bir şey.. Maaşı yetmediği için bu kış günü doğalgaz açmayan
battaniye altında oturan asgari ücretliler
var.. Gerçekçi olmak lazım. Her asgari ücretli
ya ay sonunu hesaplamaktan yaptığı işe konsantre olamıyor ya da iş
saatleri dışında başka bir iş daha yaptığı için verimliliği
düşüyor. Acaba komisyonun işveren kanadı, rakam
meselesine,‘çalışanın verimliliğini
arttırmak’ perspektifinden bakmak istemez mi?..
Ya da komisyonun hükümeti temsil eden kanadı.. Ekonominin
canlanması saikiyle, maaşların arttırılmasını, alışverişin teşvik
edilmesini istemez mi?.. Laf arıyorum söyleyecek aslında..
Yoksa sahiden az be kardeşim bu maaşlar..