Cephecilikten Fetöcülüğe dikey geçiş yapmış olan ByLock’çu İsmail Saymaz, kendi kitlesini oyalamak için Star Gazetesi’nin bir haberini yalanlamış kendince.. Haberde açık açık serbest ve hilesiz hiçbir seçimi CHP’nin kazanamadığı ifade ediliyordu.. Çok partili hayata geçildiğinden beri CHP’nin iktidar olamadığı yazıyordu.. ByLock’çu İsmail ise bizim yalan söylediğimizi iddia edip, şöyle bir not düşmüş haberimize;
“… uydur uydur yaz. Çok partili hayata geçtikten sonra CHP, 1960-1963, 1973-1975, 1978-1980 arasında üç kez iktidar oldu…” Bu ByLock’çunun okur kitlesi pek bir acayip.. “Vallahi bravo” diye alkışladılar bu yalanı.. Size doğrusunu söyleyelim.. 14 Mayıs 1950 tarihindeki genel seçimlerde, yani hilesiz hurdasız yapılan ilk seçimlerde Demokrat Parti %53 oy alarak iktidara geldi.. CHP de işte o gün tarihe karıştı.. 1950’den bu yana hiç bir zaman ama hiç bir zaman CHP(ve devam partileri olan HP, SODEP ve SHP’yi hatta DSP’yi de dahil edin) tek başına iktidar o-la-ma-dı… Haa eğer 1978’e “tek başına iktidar” demek istiyorsanız deyin yine de.. Hepimiz her şeyi biliyoruz… Ne yapacaksınız?.. CHP tarihini mi çarpıtacaksınız Ak Parti’ye vurmak için?..
Evrim saçmalığı bitiyor
Yeni müfredatla ilgili açıklama yapıldığından beri evrimci tayfa paniğe kapılmış durumda.. Evrimci anlayış ders kitaplarından çıkarılıyor.. Bilim insanlarının 200 yıldan fazla bir süredir üzerinde çalıştıkları ama her seferinde geri dönüşü zor biçimde çürütülmüş olan evrimci yaklaşımın, artık daha fazla ders kitaplarında kafa karıştırmaya devam etmemesi gerekiyordu.. Nasıl bir düzenleme yapıldığını elbette göreceğiz.. Ama bu saçmalıktan en azından bir sonraki kuşakları kurtarmak adına önemli bir adım atıldığını ifade etmemiz lazım.. Fakat unutulmasın ki, bu evrim masalına vaktiyle çok fazla yatırım yapıldı.. Yani, müfredattan kaldırılıyor belki ama, yetişmiş öğretmenlerimizin önemli bir bölümü hâlâ evrimci.. Bu zihniyetin dönüşmesi zaman alacak gibi görünüyor.. Bir hakkı da teslim etmek lazım.. Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin.. Başkaca yanlarıyla çok tartışıldığının elbette farkındayım.. Ama A9 çevresinin Adnan Oktar ekibinin bıkmadan usanmadan yıllardır her fırsatta bu büyük tehdide dikkat çektiğini söylemeden geçemeyiz..
Ne dediler?