Cumhuriyet Halk Partisi'nden iki kişi istifa etti dün.. Biri Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na da çok yakın bir isim olan partinin etkili kurmaylarından, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu.. Diğeri de aynı zamanda Sayın Erdoğdu'nun eşi de olan partinin Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Tuba Torun Erdoğdu ...
Olay şu.. Geçtiğimiz günlerde CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Tuba Torun ile dünya evine giren Aykut Erdoğdu'nun 3 ay önce ayrıldığı eşi Özge Erdoğdu'ya ait olduğu belirtilen Twitter hesabından bir paylaşım yapıldı. Bu paylaşımla ilgili ilk gün açıkladığım yerde duruyorum. Muhtevası itibariyle üç kişiden başka hiç kimseyi ilgilendirmeyen bir olay.. Ortada acı çeken bir eski eş var.. Yaptığı paylaşımla da bir başka kadının canını yakmaya çalışıyor.. Bu konuyla ilgili ne yazılırsa yazılsın kim ne konuşursa konuşsun Tuba Hanım'ın hakkına giriliyor.. O nedenle işin o kısmına dair yorum yapmayacağım' dedim, yapmamaya da devam ediyordum.. Fakat CHP yönetimi benim gibi düşünmemiş olacak ki, önce 'gereğini yaparlar' diyerek istifaya davet etti her iki ismi ardından da istifalarını aldı.. Demek ki parti bu ses kayıtlarını vesaireyi çok ciddi bulmuş.. Öyle ki, Aykut Bey, 'hesabını sadece karıma veririm kim ne karışır?' deyip sıyrılabileceği bir meselede kariyerini noktalayıp istifa etmek zorunda kalmış.. Yani durum o kadar ciddi..
Şimdi eğer Genel Başkan'ın en sevdiği adamlardan birini istifaya götürecek kadar ciddi bir durumdan söz ediyorsak burada, gelin biz de biraz ciddileşelim... Sayın CHP'nin ilgili yöneticileri.. Aykut Bey ve Tuba Hanım'ın istifasını alacak kadar önemsediğinize göre o kayıtların gerçek olduğunu düşünüyorsunuz.. Eğer öyleyse gelin şu kayıtlara biraz daha yakından bakalım...
Bir kez daha aşk ile ifade edeyim ki, ben bu kayıtlar gerçek mi, değil mi bilmiyorum.. Ama CHP yönetimi, bu kayıtlar nedeniyle söz konusu kişileri istifa ettirdi.. Ona dayanarak naklediyorum konuşmaları... Sayın Erdoğdu diyor ki orada; "...Ben niye parti meclisine giremedim biliyor musun? Kemal Bey'i 5 kere aradım bunu listeye al diye. Oğuz'u 5 kere aradım beni çıkarın bunu alın diye...." Şimdi işin aşk meşk kısmı bizi ilgilendirmez.. Fakat CHP bu konuşmalara dayanarak bu kişileri istifa ettirdiğine göre soralım; partide yönetim kademeleri böyle mi belirleniyor?.. "beni çıkar onu al" deyince oluyor mu?..