CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'a gitti. Ve orada dedi ki, "... eskiden, yakamızda CHP rozetiyle Sivas'tan öteye geçemezdik. Bakın Şimdi ben buradayım..." MHP Lideri Bahçeli ise bu ziyaretin dış destekli bir servis operasyonu olduğunu iddia etti. Dedi ki Bahçeli; "... Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyareti, Türkiye'nin öncülüğünde Antalya Diplomasi Forumu'nda bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanı ile Ukrayna Dışişleri Bakanı'nın ateşkes ve barış arayışını kundaklama girişimidir ve dış bağlantılı siyasi bir operasyondur..." Ardından da bir soru sordu...
"...Dört parçalı büyük Kürdistan'ın kurulmasından yana mısın, değil misin?.."
Bu sorunun dile getirildiği mesajın üstüne Kılıçdaroğlu istihza içeren bir emoji ile cevap verdi. Oysa millet, tarihsel öneme sahip MHP gibi bir partinin liderinin sorduğu bir soru karşısında, muhatabının ciddiyetle cevap vermesini bekliyordu. Soru açık... Ve fazla değil sadece iki cevabı var sorunun; evet ya da hayır... Ama bu soruya (en azından o gün) cevap verme şansı yoktu Kılıçdaroğlu'nun ve Bahçeli de bunu çok çok iyi biliyordu... Elbette CHP Lideri, önümüzdeki hafta partisinin grup toplantısında, "Bizim, CHP olarak, bağımsız Kürdistan gibi bir planın içinde olmamız asla düşünülemez..." diyecek ve salondan kıyamet gibi alkış alacak... Fakat Bahçeli o soruyu, Kılıçdaroğlu Diyarbakır'dayken sordu. Cevabın da o gün verilmesi gerekiyordu. Verilmemiş olması aslında bir cevaptı zaten...