Emin Çölaşan, meslek hayatındaki tek pişmanlığını anlatmış.. Dün Sözcü gazetesinin ilk sayfasında bu anonsu görünce merak ettim.. Dedim acaba, 28 Şubat’ın kudretli generali Çevik Bir’e "Darbe yapacak mısınız Paşam" diye sorduğu o sorudan mı pişmanlık duyuyor ki.. (2012 - CnnTurk - 28 Şubat belgeseli / Ertuğrul Özkök mülakatı).. Bir gazeteci, mazisinde böyle bir şey varsa bundan pişmanlık duyabilir diye düşündüm.. Yanlış düşünmüşüm.. Peki acaba, 12 Eylül faşist cuntası adına Mamak cezaevinde yaptığı röportajlar için mi pişmanlık duyuyordu dersiniz?..(Kasım 1980-Milliyet) Öyle ya işkence ve kötü muamelenin merkez üssü Mamak için orantısız övgüler içeren o yazı dizisini, normal bir gazeteci hatırlamak bile istemez.. Utanç duyar öyle geçmişten.. Ama o da değilmiş.. Rahmetli Bülent Ecevit için yazdığı “Tırnaklarını bile kesemiyor, pislik içinde yaşıyor, bu şartlarda başbakanlık yapabilir mi” skandal yazısından mı pişman olmuş?.. (2 Temmuz 2002 - Hürriyet) Yok ya hû!.. ANAP iktidarına son verecek kumpası tertipleyip siyasete müdahale ettiği için mi? (E. Çölaşan / 24 Ocak 2013 - Sözcü) Hiçbiri değilmiş.. Zeki Müren söyleşisinden pişman olmuş sadece.. Bütün meslek hayatı boyunca.. Neden?.. Çünkü söyleşi, ağırlıklı olarak Zeki Müren’in cinsel kimliği üzerinden gitmiş.. Size bir şey söyleyeyim mi?.. Emin Çölaşan’ın bütün meslek hayatı boyunca yaptığı tek gazetecilik işi de odur biliyor musunuz?.. Zeki Müren söyleşisi.. Onun dışında yazdıklarının tamamı operasyondur.. Bir tek onu hatalı bulmuş.. Tek gazetecilik işiydi tek halbuki.. Başka yok..
Sen unutmuş gibisin!