Ak Parti’de FETÖ tasfiyesinin ne kadar yavaş olduğu üzerine en fazla kalem oynatan yazarlardan biriyim..
Çoğu kimsenin bildiği halde çekindiği pek çok kişiyi ve olayı bu sütunda cesurca yazdım...
Ne gazetenin yönetiminden ne de patronajından bir defa olsun,
“Amman o isim hakkında öyle demeyelim” türü bir şey de gelmedi..
O bakımdan çok rahatım.
Dolayısıyla bugün ortaya koyacağım davranış biçiminin, öznel korumacılık olmadığını, sadık okurlarım bilecektir..
Şimdi ilan ediyorum..
Ak Parti içindeki FETÖ bağlantılı tesirli kişiler hakkındaki muhalefetimi erteledim..
Evet erteledim..
- Kabinede bir revizyon yapılana dek..
- Parti MYK’sında bir temizlik yapılana dek..
- Belediye başkanları hakkında merkezden bir karar alınana dek..
Erteledim..
Neden?
Bakın değerli dostlar..
Bu iç temizlik konusunda Ak Parti’nin ve Ak Parti medyasının ortaya koyduğu özgüvenli tavır karşısında, CHP medyasının ve özellikle de FETÖ’nün bunu tepe tepe kullandığını gördüm..
Ne zaman Ak parti içine sirayet etmiş bir FETÖ kırıntısı ile ilgili tek satır yazı yazılsa, ihanet medyasında bu kocaman manşet oluyor..
Misal bir müptezel..
Hakkında yakalama kararı çıkmış bir terör örgütü üyesi..
Saklandığı inden Ak Partili isimleri darbenin siyasi ayağı olarak ilan ediyor..
Böylece, kendi nohut kadar zekasınca darbe girişiminin Ak Parti içindeki bir güç mücadelesi olduğuna kamuoyunu ikna etmeye çalışıyor..