PKK’nın kanlı tarihi boyunca yaptığı tüm saldırılar... Katlettiği öğretmenler, doktorlar..
Askerlerimiz, polisimiz..
Kundaktaki bebeğin, annenin..
Yitirilen onbinlerce canın kanı ellerinden damlayan bir caninin arkasından ağıt yaktı Hasan Cemal..
“... Cennet gibi yerlerde tatil yapmak içimden gelmiyor... Vicdanım kanıyor.. Ege’nin maviliklerinde seyir halindeyken, Fehman Hüseyin haberi cep telefonuma düştüğünde bir film şeridi gibi bir dolu şey gözümün önünden geçti gitti. ....Fehman Hüseyin’le dağda iki gün geçirmiştim... Bir gerilla lideriyle bir gün konuşursun, sonra yine bir gün cennet gibi maviliklerde onun ölüm haberine yakalanırsın. Hayat adaletsizdir.....”
Bir dönem bu kafanın, “silahlı mücadele Kürtlerin sigortasıdır” temelli tezlerine emanet edilmiş olan süreçte nasıl uçurumun kenarından döndüğümüzü bu satırlar çok çok iyi anlatıyor.. Demek ki bunlara kalsa biz ‘Kürdistan Devleti’nin bir eyaletinde hak mücadelesi veriyorduk bugün.. Çok açık ilan ediyorum. Eğer Hasan Cemal’in yazısıyla re’sen cumhuriyet savcıları harekete geçmediyse ben bir kez daha suç duyurusunda bulunuyorum. Anne karnında doğmamış bebeklerin katili bir teröristin ardından ağıt yakan bu adam hakkında hiç bir işlem yapılmayacak mı?.. 24 saat terörü fetişleştiren, teröristin ardından “kahramanlık destanı” yazan bu vatan hainleri, “gazetecilik suç değildir” türü operasyonel kampanyalarla kendilerini daha ne kadar gizleyecekler?..
Baransu’nun tek hatası!
17/25 Aralık Darbe girişimin ellerine yüzlerine bulaştıranlar her gün aynı yalanı tekrarlayıp durdular..
“Erdoğan Kaçacak”..
“... İtalya’ya kaçacak, Malezya’ya kaçacak, paraları önden gönderdi, Fuat böyle dedi, Suat şöyle dedi....”