Bize zalime karşı nasıl dik durmamız gerektiğini öğreten adam..
Bakmayın Kemalist statükocuların, tasması emperyalistlerin elindeki güç odaklarının,
FETÖ’cü teröristlerin tezviratlarına.. Hasan Karakaya tarihin hiçbir döneminde gücün yanında olmadı. Her daim hakkın hakikatın yanındaydı.. Zulme boyun eğmedi, zalime eyvallah etmedi.. Gücü yettiğince direndi, nefesi yettiğince haksızlığı haykırdı..
Hem de.. Anladıkları dilden..
Hasan Karakaya bir söverdi alçaklara, yer gök inlerdi..
Boşa değil yani onu elinde matkabıyla hatırlamamız..
Hangi mahkeme revaçtaysa Hasan Karakaya orada sanıktı..
Onu Cennet bahçesinde, en sevgilinin mekanında teslim alan kalp krizi, ilk yoklamasını da bir mahkeme salonunda duruşma sırasında çekmişti.. Kim diyor onu gücün yanında diye?..
O hakkın, hakikatın yanında oldu hep..
28 Şubat’ın şedit ikliminde kudretli generallerin talimatıyla hakkında onlarca dava açıldı.. Darbeciler tarafından susturulmak istendi.. Türlü iftiralarla içeri atıldı.. Bugün hâlâ ‘saygın’ bir gazeteci gibi ortalarda dolaşan alçaklar, Hasan Karakaya’nın Anayasa Mahkemesi Başkanı’na suikast tertiplediği yalanını yazıp DGM’de yargılanmasını sağladılar..Durdurabildiler mi peki?.. Susurlukçular da, BÇG da, Ergenekon da, FETÖ de hepsi savaş açtı Hasan Karakaya’ya.. Yerleşik düzen, İstanbul sermayesi, komprador burjuva aileler.. Hepsinin hedefindeydi.. Hem de her vakitte.. Gram boyun eğmedi, zerrece diz çökmedi.