İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin tamamında arka arkaya terör örgütlerine dönük operasyonlar yapılıyor. Bu operasyonlarda kahramanlarımız, tek tek terör örgütü mensuplarını adalet önüne çıkarıyor... Onlar da örgüte dair; finans, lojistik, medya-propaganda başta olmak üzere bütün ilişkileri anlatıyor...
Bu hep olurdu... Savcılarımız bu ifşaatlardan yola çıkarak yeni operasyonlar yapar derinleşen ilişki ağlarını çözerek yapıyı çökertirlerdi... Fakat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının son operasyonlarıyla sahiden bambaşka bir girift ilişki ağı çıktı karşımıza... Başta İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Şaban Yılmaz ve Başsavcı vekili Mehmet Yılmaz olmak üzere bu sarsıcı operasyonda emeği geçen herkesi yürekten tebrik etmek lazım... Zira sorgulamalar neticesinde ortaya çıktı ki, meğer DHKP-C, İstanbul'daki pek çok belediyenin imkânlarını örgütsel faaliyet için kullanıyormuş...
Birkaç örnek nakledeceğim buraya...
DHKP-C'li terörist U.B.H, 15 Mart 2015'te, öldürülen bir teröristi anma organizasyonu tertiplendiğini, bu organizasyonda polise karşı attıkları molotofkokteyli malzemelerinin alınması için parayı o dönem Ataşehir Belediyesinde çalışan Y. Ç'nin verdiğini söyledi... Bizim vergilerimizle çalışan ve bize hizmet etmesi gereken belediyenin, teröristlere molotof kokteyl yapımı için malzeme aldığı iddia ediliyor... Olaya bakar mısınız?.. Dahası da var...
Aynı terörist, bir operasyonda ölü ele geçirilen arkadaşlarının anma programı için de yine Ataşehir Belediyesi'nde çalışan aynı kişiden araç temin ettiklerini anlattı... Sadece Y.Ç. değil. Belediyeden başka kişilerle de irtibatlılarmış... Bakın bir ifadesinde de aynı terörist diyor ki; "...Anma, kamp, eylem, piknik gibi faaliyetlerde kullanılan araç ve akaryakıtları, Ataşehir Belediyesi'nde görevli, "Hasan" isimli bir kişiden alıyorduk... Örgüte ait 'Halk Cephesi Derneği'nin tüm malzemeleri de yine bu belediye tarafından karşılanıyordu..."