15 Temmuz İşgal girişiminin ardından FETÖ’cü işgalci güçler ve
işbirlikçileriyle mücadele tam gaz devam
ediyor.
Akademide, finans ayağında, sivil toplumda, bürokraside pek çok gözaltı ve tutuklama oldu.
Ancak size çok açık bir şey söyleyeyim..
Her gün sokaktayım ve aldığım en büyük eleştiri şu; “Operasyonlar örgütün en önemsiz yapısına dönük olarak sürüyor, daha büyüğüne güç mü yetmiyor?”
Soru bana ait değil..
Vatandaş açık açık soruyor artık bunu..
FETÖ’cü örgüt ve işbirlikçi bileşenleri ortalarda dolaşıyor.
O da şimdilik..
Haklarında ne bir yakalama kararı var ne yurtdışı çıkış yasağı..
15 Temmuz’dan beri televizyonlara çıkıp; “Görün bakın bunun ucu nerelere uzanacak” deyip duruyorum. Bir yere uzandığı falan yok..
“Bakın şimdi bunun altından kimler çıkacak?” diyorum. Altına bir bakıyoruz meğer kimse yokmuş..
İşadamı, siyasetçi, üst düzey bürokrat, belediye başkanı..
Şimdi şapkalarımızı önümüze alıp hesap yapalım..
Lider çıkmış ve “Rabbim de milletim de beni affetsin” demiş.. Doğru mu?..
Peki buz gibi FETÖ’cü bakanlar milletvekilleri, ellerini verip kollarını kaptırmış Belediye başkanları, teşkilatlarını örgütün emrine tahsis etmiş il-ilçe başkanları ne yapıyor?..
Siyasi varlığını Erdoğan’a borçlu olan bu çapsız adamlar ne zaman yük olmayı bırakıp yük almaya başlayacaklar?..
Soruşturmaları akamete uğratacak baskı ve müdahalelerde bulundukları ortaya çıktığında ne diyecekler?.. Çıplak elle tankı durduran bu millet sana bu ihanetin hesabını sormaz mı zannediyorsun?..