EĞER bu dünyada “yeni gazetecilik” diye bir şey varsa...
Aslında dünyanın en tutucu insanları olan gazetecilere “farklı olmanın adaba aykırı bir şey olmadığını” anlatabilecek biri vardıysa...
İşte o kişi Tom Wolfe’du...
*
Siyasetten başka gazetecilik türü bilmeyen, kabul etmeyen bir mesleki “nomanklatura”nın bile kafasına, popüler kültürün aslında siyasetten daha önemli bir şey olduğunu sokan da oydu.
Hippilerin, karşı kültürün, rock’çıların, hatta “Cehennem Melekleri”nin nasıl birer devrim odağı olduğunu Amerikan medyasına öğretenlerden biri de oydu...
*