SORUYU öyle de sorabilirim...
"21'inci yüzyılı, bir taksi şoförünün çocuğu mu açtı?"
Cuma günü Londra'da, Victoria and Albert Museum'un kapısından
girerken, bu soruyu ben de kendime soruyorum.
Önümde bitmeyen bir kuyruk vardı.
Bu insanlar 40 yaşında intihar etmiş bir tasarımcının
elbiselerinden derlenen bir sergiyi gezmek için bekliyorlardı.
***
İsmi Alexander McQueen...
14 Mart günü açılan sergi, bu akşamüzeri kapanıyor. Biletleri,
çıktığı günden itibaren yok sattı.
400 bine yakın insan gezdi.
Günlerce bilet aradım. Sonunda Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği
yardım etti. Dışişleri kanalları devreye sokuldu ve cuma günü bu
sergiyi gezdim.
***
Serginin ilk salonuna, üzerinde şu cümlelerin yazılı olduğu kapıdan
girdim:
"Bir gün insanlar yaptıklarıma bakıp şunu görecekler: 21'inci
yüzyıl benimle başladı..."
***
Lee Alexander McQueen benim için 21'inci yüzyılın
Rimbaud'sudur...
Bugün size bu olağanüstü sergiyi ve arkasındaki bu genç dâhiyi
anlatacağım.
NOT: Yazıdaki bilgilerin bir bölümünü Andrew Wilson'un 'Alexander
McQueen: Blood Beneath the Skin', Simon & Schuster, 2015,
kitabından derledim.