CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, yine sürpriz bir baskın yaptı ve başkanlık seçim kampanyasını resmen başlattı.
Stratejisi belli oldu.
Türkiye’yi büyük bir agoraya çevirip, başkanlık konusunu direkt
orada tartıştıracak.
* * *
İşte bu noktada şu soru aklıma geliyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi ne yapacak...
Yani bu Meclis milletin iradesini temsil etmiyor mu ki, “Parlamento
dışı bir tartışma ve baskı platformu” düşünülüyor.
1 Kasım seçim sonuçlarına bakıyorum.
AKP oyların yüzde 49.5’ini almadı mı...
Aldı...
Peki bu oyla Meclis’te kaç sandalyeye sahip?
317...
Yani oyların yüzde 49.5’i ile Meclis’teki sandalyelerin yüzde
57’sine sahip.
Aldığı oydan daha fazlasını sandalye olarak elde etmiş.
Kimse çıkıp “AKP bu Meclis’te hak ettiği kadar sandalye elde
edemedi” diyemez...
* * *
Öyleyse anayasa tartışmasını Meclis dışına taşımanın anlamı
nedir...
Meclis ya uzlaşacak ya da şimdiden topal ördek olacak
CUMHURBAŞKANI’nın direkt devreye girmesinin iki nedeni
olabilir.
-Birinci ihtimal, Meclis’in, uzlaşmayla bir başkanlık anayasası
yapabileceğine olan inancını kaybetti.
-İkinci ihtimal ise Meclis’in parlamenter bir anayasa üzerinde
uzlaşma ihtimalinden çekiniyor. O nedenle tartışmayı Meclis dışına
taşımak, dolayısıyla Meclis üzerinde bir baskı kurmak istiyor.
Görebildiğim, Cumhurbaşkanı’nın bu girişimi sonucunda ya
Meclis’teki 550 milletvekili, anayasa tartışması üzerindeki
etkisini kaybedecek, yani TBMM daha şimdiden “topal ördek” durumuna
düşecek...
Veya...