FRANSA’da Trump sürprizi olmadı.
Daha doğrusu Fransa’nın demokratları, Amerikalılar gibi bir “Trump travması”yaşamadı.
Fransızlar İngiltere’deki gibi bir Brexit şoku da yaşamadı.
***
Merkez sağın, merkez solun ikinci turda adayı yoktu.
Ama oylar birleşti ve sandıktan aşırı sağcı bir cumhurbaşkanı değil, merkez fikirlere açık, İslam ve yabancı düşmanlığı yapmayan, Avrupa Birliği’nden ayrılma politikası gütmeyen
Emmanuel Macron çıktı...
***
Ama bu tam bir rahatlama mı?...
***
Dün akşam Emmanuel Macron’un, seçim sonrası kutlamanın yapıldığı Louvre Müzesi’nin bahçesinin yakınındaki basın bürosunda konuştuğum bir Fransız aydını şunu söylüyordu:
“Evet, aşırı sağcı lider tehlikesini ikinci defa da atlattık...”
***
Hemen arkasından ise şunu ekliyordu:
“Bundan 15 yıl önce de bir merkez sağ adayı, bir başka Milliyetçi Cephe lideri ile ikinci tura kalmıştı. Merkez sağın adayı Jacques Chirac’tı, Milliyetçi Cephe’nin adayı ise bugünkü Marine Le Pen’in babasıydı.”
Peki sonuç ne olmuştu:
***
Fransız dostum devam ediyor:
“2002 yılındaki o seçimde Chirac oyların yüzde 82.2’sini almıştı. Le Pen’in oyu ise yüzde 17.8’de kalmıştı. Arada 62 puan fark vardı. Yani ülkenin solcuları ve sağcıları tam bir ittifak halinde blok olarak demokrat adaya oy vermişti.”