YAZININ asıl başlığı “Beni hiç aldatmayan bir kadın, iki erkeğin
hikâyesi” olmalıydı.
Yaptıkları güzel işlerle, 20 yıldan uzun süredir en kötü
anlarımızda bizleri güldürerek, düşündürerek, hüzünlendirerek,
hayatımızı yaşamayı kolaylaştıran üç insan bunlar...
Beşiktaş Kültür Merkezi’ni kurarak, “Otogargara”, “Bir Demet
Tiyatro” gibi harika oyunları ve dizileri hayatımıza sokan üç
insan... Demet Akbağ, Yılmaz Erdoğan ve BKM’nin, işletme
fakültelerinde “vaka” olarak incelenebilecek yöneticisi Necati
Akpınar...
Geçen hafta BKM’nin hikâyesini anlatan çok güzel bir kitap
çıkardılar.
İşte orada nasıl bir araya geldiklerini ve bütün bunları
yaptıklarını anlatıyorlar.
Bir de Demet Akbağ’ın yaptığı bir mertliği... Dostluğu... Arkadaş
ve sanatçı dayanışmasını...
İşte size o kitaptan “Beni hiç aldatmayan” üç insanın dostluk
hikâyesi...
Beni hiç aldatmayan bir kadının hikâyesiSANA ÖYLE BİR ROL YAZDIM Kİ
GİYİNECEK ZAMANIN OLMAYACAK
- NECATİ AKPINAR ANLATIYOR: “Dikran Masis’in düğününe gittik.”
- YILMAZ ERDOĞAN ANLATIYOR: “Düğünde biz, yine kimsenin tanımadığı
iki genciz.
Baktık Demet Akbağ da düğüne gelmiş. ‘Ben gidip konuşacağım’
dedim.
Yanına gittim konuşmaya başladık. Benim ‘yetenekli bir mizah yazarı
olduğumu’ biliyordu. Fakat tiyatro kuran biri olmak elbette
bambaşka bir şey.
‘Otogargara’yı anlattım. Birkaç gün sonra Demet’in evine gittim,
oyunu okudum... Karşımda meşhur bir Demet Akbağ.”