OLAYI, cuma günü öğle saatlerinde, Venedik Bienali'nin Giardini bölümünde Amerikan pavyonunun önünde sıra beklerken tesadüfen öğreniyorum.
Kuyrukta tanıştığım İtalyan mimar, "İyi bir Müslüman mısınız"
diyor.
Sorunun nedenini anlamıyorum ama o benim bıraktığım sessizliği
dolduruyor:
"İyi bir Müslümansanız, bugün cuma namazını Venedik'te
kılabilirsiniz" diyor.
Şaşırıyorum.
Bana yerini tarif ediyor.
CAMİSİ OLMAYAN ŞEHİRDE SANAT FAALİYETİ OLARAK CUMA NAMAZI
Benim bildiğim Venedik, Avrupa'da, camisi bulunmayan ender
şehirlerden biri...
İtalyan mimar şaşkınlığımı fark edince keyifle devam ediyor:
"Ama kıldığınız namaz da Venedik Bienali'nin bir parçası haline
gelecektir..."
Sonra hikâyeyi dinliyorum.
İsviçre doğumlu İzlanda kökenli bir sanatçı olan Christoph Büchel,
geçen yılın sonunda Venedik Bienali yönetimine başvurarak bir
kiliseyi camiye çevirmek istediğini bildiriyor.
Bu teklifi yaparken arkasına güçlü bir destek de alıyor.
Bu proje, aynı zamanda İzlanda'nın bienaldeki resmi pavyonu
olacaktır.
Büchel bunun için şehrin Cannaregio bölgesinde metruk bir Katolik
kilisesi bulur.
Santa Maria della Misericordia adlı kilise, 40 yıldan beri ibadete
kapalı durmaktadır. Kilisenin mülkiyeti bir aydınlatma şirketine
aittir.
Sanatçı kiliseyi kiralar.