Özellikle, geceleri evden kaçıp dışarıdan gizlice seyrettiğim “Mogambo ve Kübana” üzerine bir çalışma yapıyorum.
Bornovalı Nuri ismine o sırada takıldım.
Takılmama neden olan da Yeni Asır gazetesinden bir meslektaşımın, 2011 yılında onunla yaptığı bir mülakattı.
Bana göre Türk basın tarihinin en güzel mülakatlarından biridir.
Gazeteci gazetecinin kurdudur. Bu mülakatı ilk okuduğumda biraz da kıskanmıştım yani...
O günlerde genel yayın yönetmeni olsam, hiç kompleks yapmam, bir pazar günü tak diye manşete koyardım.