Çocukluğumun İzmir’ineki fırdöndülü, tombalalı, birinci çinkolu yılbaşı geceleri dışında aklımda kalan bir tek yılbaşı var.
Meşum 1979’u, 12 Eylül’ün 1980’ine bağlayan gece…
ODTÜ’lü ünlü bir iktisatçı ile evli, daha sonra reklam dünyasında parlayacak bir kadar arkadaşımız, yılbaşı partisi düzenlemişti.
Çok iddialıydı.
”Bu gece kesin çok eğleneceğiz ve bu kapkaranlık Türkiye’yi unutacağız” diyordu.
Terör ve askeri darbe korkusu arasına sıkışmış dimağlarımızın darmadağın olduğu bir yıl bitiyordu…